20 Aralık 2008 Cumartesi

HAYATA DAİR

HAYAT TERCİHLER SIRALAMASIDIR

Okulun müdür odasında oturuyordu.Müdürlüğünü yaptığı okulun bu günkü çalışmalarını gözden geçiriyor ,değerlendirmeler yapıyordu.Her zaman olduğu gibi sıradan bir gündü işte.Kapı çalındı.İçeriye hizmetli Ahmet Efendi girdi.Hocam nasılsınız bugün dedi.Bu pek alışılmış durum değildi.Genelde hatır sorma işini müdür yapardı.Zaten beraber çalıştığı arkadaşları ile uyumu oldukça iyiydi.Yönetici,öğretmen, veli,öğrenci fark etmez ,kısa zamanda diyalog kurar ,onların problemlerini çözerdi.Ahmet Efendinin gelişinden yine öyle bir problem getireceğini düşünerek ve çözüm üretmeye hazırlanarak ,buyur Ahmet Efendi otur dedi.Sağ olasın hocam diyen Ahmet Efendi misafir koltuklarından birine oturdu.Müdür telefondan iki çay söyledi.Sen nasılsın bakalım bu günlerde diye konuşma ortamı açmaya çalıştı müdür.O zaten konuşmaya dünden hazırdı.
.
Hocam sizinle paylaşmak istediğim bazı şeyler var bugün, biliyor musunuz dedi.
Müdür; olur Ahmet Efendi paylaşalım konuşalım diyerek onu rahatlattı.Ama benim konuşacaklarım okulla ve işle ilgili değil benimle ilgili dedi Ahmet Efendi.
Müdür; yani HAYATA DAİR öyle mi Ahmet Efendi dedi.
Aynen öyle müdür bey dedi Ahmet.
Anlat öyleyse.
.
Hocam, bizim çocukluğumuzda benim ilçemde ortaokul yoktu.İlkokulu bitirdikten sonra babam ve bizim kasabadan birkaç arkadaşımızın babaları bizi komşu ilçeye okumak üzere orta okula yazdırdılar.O ilçeden ev kiralayıp bizi okumak üzere götürdüler.Evimize de ihtiyaçlarımızı ve harçlıklarımızı bırakıp döndüler.Biz okumaya başladık.Zaman geçtikçe bende okula karşı bir ilgisizlik oluştu.Dersler bana ağır geliyor,kitap okumak zoruma gidiyordu.Ben de dersleri boş vermeye ,başka işlerle uğraşmaya başladım.Öğretmenlerimiz ödev verdiğinde arkadaşlarım oturup o ödevleri yaparken, ben bunları yapmak istemiyordum.Arkadaşlarıma, siz benim ödevlerimi de yapın ben de evin bulaşıklarını yıkayayım,evi süpüreyim diyordum.Zaman böyle geçti.Doğaldır ki ben sınıfları geçemedim.Arkadaşlarım sınıfları geçerek ortaokulu bitirip daha üst okullara devam ettiler.Bir kısmı da öğretmen oldu.Şu anda okulumuzda görev yapan Durmuş ve Ali beyler ortaokuldan benim ev ve sınıf arkadaşlarım olurlar.Onlar tercihlerini ders çalışmaktan yana yaptılar ben ise bulaşık yıkama ve ev temizlik işlerinden yana yaptım.
Sonuç olarak onlar halen ellerinde kalem tutuyor ben ise süpürge.Bu durum bu günlerde çok zoruma gidiyor ama çok geç ,dedi.
.
Müdür yutkundu,bir şeyler söylemek istedi,söyleyemedi.Meslek hayatı boyunca,öğretmen olarak karşılaştığı zorluklar gözünün önünden şerit gibi geçti.Öğretmenlerin en ufak bir hatası karşısında,velilerin büyük tepkileri,öğrencilerin isyanları,öğüt vermeye çalıştığı insanların hakaretleri ve kabalıkları,buna rağmen sabırla onlara yardım etme çabaları,teker teker gözünün önüne geldi.Kendi kendine işte biz öğretmenler,eğitim çalışmalarımız sırasında tam da bu fikri anlatmaya çalışıyoruz,ama anlatamıyoruz diye düşündü.Bu örneği herkes duymalı dedi kendi kendine.
.
Müdür,Ahmet efendiye döndü .Ahmet efendi,canın sağ olsun,sağlığın yerinde ya,sen ona bak.Çocuklarını iyi yetiştirmeye çalışıyorsun.Önemli olan bu dedi.Senin yaptıkların da bir hizmettir.Her iş yapılacak.Bu işi de birileri yapacak,önemli olan yaptığımız işi namuslu,dürüst bir şekilde yapmak dedi.
.
Çaylarını içip konuşmayı sonlandırdılar.Ahmet Efendinin arkasından bakakalan müdür derin düşüncelere daldı.
.
Hayat tercihler manzumesidir.Tercihlerimiz bizi yönlendirir.Hayatta neyi istiyorsak o oluruz.
.
Çelişkiler her zaman gözümüzün önündedir.Önemli olan,biz onları görebiliyormuyuz.


Ramazan IŞIK