6 Haziran 2010 Pazar

HİŞŞŞŞT, HEEEEEY, AMCAAAAAA !!!!!!

                Hişşşşşt, heeeey, amcaaaa !!! Yaşlı adam, gürültülerin geldiği yana başını çevirip baktı. Sesler yolun karşı kıyısındaki demir parmaklıklı duvarın üstüne çıkmış olan bir grup çocuktan geliyordu. Çocuklar adama doğru hep bir ağızdan bağırışıyorlar, ıslık çalıp, yihuuuuu, vaaauuoov, heeeey sesleri çıkarıp, alkış tutuyorlardı. Böylece adamın dikkatini çekiyorlardı. Adamcağız bir an ne olduğunu şaşırdı. Çocuklardan tarafa bakıp, durumu anlamaya çalıştı. Yolda akan araba trafiği kesilince, çocuklara doğru yöneldi. Bağıran çocuklara yaklaşıtıkça, buranın bir ilköğretim okulu olduğunu, çocukların da, teneffüse çıkmış, arka bahçede gözlerden uzak, duvara tırmanmış, gelip geçen insanlara laf atan, yaramazlık yapan çocuklar olduğunu anladı. Duvara bitişik tek katlı bir yapı vardı. Arka duvarı görünen bu yapı, büyük ihtimalle, okulun kantini olmalıydı. Yarısı kantin duvarına, bir kısmı okulun bahçe duvarına, bazıları da demirlere tırmanmış bir sürü çocuk, adam yaklaştıkça daha da güçlü alkışlamaya başladılar. Adam sakin, onlara doğru yönelip, O da çocuklar gibi kuvvetli bir alkışa başladı. Çocuklar bir an şaşaladılar, ama alkışlarına devam ettiler. Voooaahhh, yihiyuuuu, ohhhhooooo gibi sesler de aynı hızıyla sürüyordu. Adam duvarın dışında , çocuklar iç kısımda olmak üzere, bu hal bir süre devam etti. Yaşlı adam alkışa devam ederken, çocukların her birinin gözlerinin içine, tek tek, uzunca sürelerle, dikkatle bakıyor, alkışına da devam ediyordu. Çocuklar durumda bir gariplik olduğunu anlamaya başladılar. Adam deli mi, numara mı yapıyor, yoksa ne yapmak istiyor, bir türlü anlam veremediler. Yavaş yavaş sesler kesildi, arkasından alkışlar...                                                                                                                                        Adam, alkış ve gürültülerin yeterince kesildiğini anlayınca; hızını kestiği alkışına devam ederek, "aferin çocuklar, hepinize aferin", dedi. Çocuklar şaşkın, dikkat kesildiler. Adam, "annenize de aferin, babanıza, özellikle de öğretmenlerinize aferin", dedi. "Sizi çok sevdim, sizleri böyle yetiştirdikleri için onları kutluyorum". Çocuklarda bir durgunluk, arkasından çözülmeler başladı. Önce kız öğrenciler atladı duvardan. Demirdekiler de yavaş yavaş aşağıya inip, adama bakıyorlardı. Adam alkışa devam ediyor, çocukların gözlerine tek tek , uzun uzun bakıyordu. Bunlardan başka tek cümle söylemedi. Sadece baktı, alkışlamaya devam etti. Grup çözülmüş, köşeyi dönenler okula doğru yavaş yavaş ordan uzaklaşmaya başlamıştı. Karşılık vermeye çalışanları da, bazı öğrenciler çekip götürdü. Adam, çocukların arkalarından bakarken, altıncı ya da yedinci sınıfta olduğu belli olan bir kız çocuğu geri geldi. Duvarın dibine doğru yaklaştı. Adamın gözlerinin içine dikkatle bakıp, ağlamaklı bir ses tonuyla, "ben anneme laf söyletmem, ben sizi anladım, lütfen, annemin beni iyi yetiştirdiğini söylediğiniz cümlenizi geri alın", dedi...                                                                                                                               Şaşkınlık adamdaydı, "annemin, beni iyi yetiştirdiğini söylediğiniz cümlenizi geri alın", !!! ??? Yaşlı adam, bu yavruya bir kez daha dikkatle baktı. O'nun ne kadar iyi bir insan, akıllı bir öğrenci, ama aynı zamanda da bir çocuk olduğunu, bu çocukta gördüğü cevheri; biraz önce onların kendisine yaptıkları gibi, ıslık çalıp, yihuuuuu, vaaauuoov, heeeey diye bağırarak çevresindeki insanlara anlatmak istedi. Şehrin bu caddesinde yürüyen insanlar, olanları ve hislerini bu çocukların diliyle onlara anlatmaya kalksaydı, anlarlarmıydı acaba... "Bir denesem... ", dedi, kendi kendine. Durdu... "Aman, şimdi akıl hastanesinde odalardan biri boştur, orayı doldurmayayım", deyip vazgeçti. Kız öğrenciye dönüp, "sen akıllı bir çocuksun,bundan sonra daha dikkatli davranacağına eminim, hoşça kal", dedi. Ramazan Işık 25.05.2010 Ankara

17 yorum:

  1. Hikayedeki adam çocuklara ne güzel bir ayna olmuş.Doğru zaman doğru davranışla doğru düşünmeye ve doğru davranmaya yöneltmiş çocukları.O kız çocuğu ve diğerlerinin bundan böyle o adamı hatırlayıp böyle şımarık davranmayacaklarına eminim.Yanılıyormuyum? Teşekkürler ve sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  2. Anlattıklarınız bilerek , isteyerek, planlanarak yaratılmış bir eğitim gerçeği.
    Çocukken böyle davranan kuzular büyüyence koyun olur, kul olur. Sormaz, sorgulamaz. Tüketir, hep tüketir, her şeyi tüketir, aileyi, dostluğu, sevgiyi... Bu güzel yazı için size teşekkür ediyorum. Ayrıca anlatımdaki ustalığınızı da övgüye değer buluyorum . Selamlar.

    YanıtlaSil
  3. Hikayenizdeki adam o gün o çocuklara aslında çok güzel bir hayat dersi vermiş Ramazan Bey.
    Saygı ve selamlarımla...



    www.hayatizlerim.com

    YanıtlaSil
  4. Sözlerin yerine hareketlerle izah veya hareketlerle taşlama, yola getirme, mahcup etme...
    Gerçekten fazlasıyla etkili bir davranış.
    Öyleki gençler hatalarının yüzlerine sözle vurulmasından nefret ediyorlar. Büyük bir saygısızlık örneği göstererek sözle karşılık veriyorlar.

    Kısa hikayeniz gerçekten harika. İçinden çıkartılacak önemli bir mesajı var.

    Kaleminize sağlık ve selamlar

    YanıtlaSil
  5. Çocuklara onların diliyle ulaşarak,kasıtlı davranışları çarpıcı şekilde gösterilmiş.Büyük oalsılıkla hiç biri unutamaz bu olayı.Diğerlerine oranla en doğru algılayan çocuk da farklı tepki vermiş.İnce ama derinden verilen ders hiç bir zaman unutulmaz.Yüreğinzie sağlık.Çok çok güzeldi.Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  6. sufi,
    "ayna olmak", ne güzel bir bakış. Teşekkürler.

    alizafersapçi,
    teşekkür ediyorum, eğitimimizin eleştirilecek o kadar çok yönü var ki. Umarım düzelir.Saygılar.

    özlem,
    çocuklar çiçektir, zaman zaman hayat derslerine de ihtiyaçları var. Sevgiler.

    Newbahar,
    aslında ister büyük ister küçük hepimiz hatalarımızın doğrudan yüzümüze vurulmasını pek kaldıramayabiliriz, onun yerine ince ayar bir gönderme yapılır çoğu zaman. "Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla", burdan çıkmıştır sanırım. Güzellikler sizinle olsun.

    EBRULİ,
    aslına herkese kendi dilince yaklaşmak en doğru yaklaşım biçimi sanırım. Zira farklı yaş grupları ve farklı kültür gruplarındaki kişilerin bir olaya bakışları çok farklı olabiliyor. "Kuşlara kuş dilince" diye bir deyim hatırlıyorum, ne hoş gelir bana. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  7. Güzel ve etkili üstadım. Zamanında ve doğru tavır en etkili eğitim yoludur.

    YanıtlaSil
  8. Mehmet Bilgehan Merki,
    sağolunuz. Bence de.

    YanıtlaSil
  9. Ne kadar güzel bir anı.. Bazen aileler ne kadar güzel yetiştirseler de çocukluk ve muzurluk öne çıkabiliyor..Çocukların yaptığı bir hatayı anında ve yolunda bir çıkışla anlatmak çok etkili olur burdaki amcamın yaptığı gibi. Unutamayacakları bir ders olmuş..


    Evet ben haşere dışında tüm hayvanları, özellikle tüylü olanları seviyorum. Ve özellikle yavrularını..Ama en çok kedileri:)) Saygılar..

    YanıtlaSil
  10. Güzel ve etkili bir anlatım ve davranış biçimi çok sözden daha etkili olmuş buna benzer bir olaya bende şahit oldum.inşallah bir gün paylaşırım..dostlukla..

    YanıtlaSil
  11. Merhabalar Hocam,

    Şimdiki öğrencilerdeki bu şımarıklığın ve taşkınlığın sebebi nedir ki? Tüm ilköğretim okullarında ve liselerde böyle taşkınlık yapan öğrenciler var. Bunun sebebini en iyi uzmanlar ve öğretmenler bilir.

    Memleketimizin gerçeğini dile getiren bu güzel makaleleriniz için çok teşekkür ederim sayın hocam, elinize, kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim.

    Allah'a emanet olun ve sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil
  12. KİANA,
    çocuk çocukluğunu yapacak. Biz büyüklere düşen, onlara doğru yolu, doğru biçimde göstermektir.

    bilge,
    teşekkür ederim.

    FASLI,
    sevgiler.

    ra55,
    merhabalar. Çocukların ruhunda bir miktar yaramazlık vardır. Ancak ben bir gözlemimi anlatmak isterim burda; Fransa da görev yaptığım bir okulun 340 öğrencisi vardı. On kadar da Türk çocuğu. Bu okulun en hareketli çocukları bu on kadar Türk çocuklarıydı. Bunu, ailelerin yaşama biçimine , çocukları evde ve sokakta yetişitrme ye bakış açısına bağlıyorum. Öğretmenlerimizin öğrencilere karşı tutum ve davranışları da buna etkendir. Eğitmli bir aileden gelen çocukla, diğeri arasında büyük fark gözlüyorsunuz. Hayata güzel bakan bir öğretmenle, depresif, anlayışsız, kaba bir öğretmen in yetiştirdiği öğrenci arasında da büyük farklar oluyor.
    İyi dileklerinize ayniyle mukabele ediyorum.
    Sevgiyle.

    YanıtlaSil
  13. Kendi davranış biçimlerinin aynısı ile karşılık vererek yaptıklarının yanlış olduğunu gösteren ne güzel bir ders olmuş çocuklara. Hele küçük kıza daha ağır gelmiş bu ders. Bence de hiç unutmayacaklardır.

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  14. Çınar Hanım,
    çocuklara sevgi penceresinden bakıldığında onların bazı davranışları hoş görülüp, sabırla eğitmek gerekiyor.
    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  15. Sevgili öğretmenim işin acı tarafıda bir okuldan
    sadece bir kişinin çıkması belki birkaç kişi
    oysa bu çocuklar büyüdüğünde yönetime katkısı olan diğer çocuklar olacaktır maalesef.çünkü demokrasi anlayışı ülkemizde böyle azınlığın hakları ve yönetime katkısı hiç yoktur.
    öğretmenim benim bloğumu ziyaret etmen gerek
    ödülün var.

    YanıtlaSil
  16. HÜSEYİN USTA,
    sevgi her güçlüğü yener. Çocuklar da sevgi gördükçe güzel hedeflere doğru yürüyeceklerdir.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil

Düşünceleriniz benim için önemlidir. Katkılarınız için teşekkür ederim.