20 Nisan 2009 Pazartesi

GELECEK KUŞAKLARA AKTARMAK İSTEDİKLERİM -

İnsanoğlu bugün var yarın yok.Hangi gün ve saat bu dünyadan ayrılacağız Allah bilir .Onun için bugün bizde olanları gelecek kuşaklara aktarmalıyız ki bilgi birikimleri daha ileri kuşaklara yansısın.Bunun yolu da bizde birikenlerin kayda geçirilmesi ve daha ileriye aktarılmasıdır.Hep yakınırız ya, Türkler tarihi yapar ama yazmaz diye.işte onun misali olmasın diye.
Yaşadıklarımız yaşanacaklara örnek olabilir.Olumlu ve olumsuz yönleri ile hayat hikayemiz geleceğe ışık tutacaktır. Bizden sonrakiler hayatımızın olumlu yönlerinden faydalanıp,olumsuzlarından kaçınarak kendilerine daha güzel bir hayat kurabilirler.
İnsan hayatında oluşan gelişmelerden bazıları kendi elinde şekillenir,bazılarına ise kendi müdahalesi yoktur.Kendi müdahalesi olmayanları kabullenmek zorundadır.Aksi durumda çoğu zaman karamsarlığa kapılabilir.Örneğin nerede,kimin çocuğu olarak doğmak elinde değidir insanın.Bunu kabullenmek zorundayız.Ama kendi elimizde şekillenenlerden biz sorumluyuz.Örneğin sigara içip içmemek bizim elimizdedir.Bunu istediğimiz gibi şekillendirebiliriz.Aynı yaşta ,aynı konumda iki insandan sigara içen diğerine göre her yönden çok zarardadır.Sağlığı gider,parası gider.Diğeri ise sağlıklı yaşar,parası cebinde kalır.böylece bu iki kişi arasında büyük bir fark oluşur.İşte bu tam anlamı ile iradenin tecellisidir.
Yaşanmışlıklar bir daha yaşanmayacak.Örneği de olmayacak.Zira her insan tekdir,benzeri yoktur.Yaşadıklarının da benzeri olmayacak.Öyleyse yaşanmışlıklar da tektir ve özeldir.Bu durumda yaşanmışlıklardan kayda değer olanların yazılması gerek.Gelecek kuşaklardakiler faydalansın diye.
Kütüphaneler kitap dolu.İnsanlar kendi yaşadıklarının unutulmasını istemediklerinden olsa gerek her şeyi kaleme alıp kitaplaştırmışlar.Aydınlanma da böyle gerçekleşmiş.Geçmişten geleceğe köprü olmuş kitaplar.
Dedemin çocukluğunda bizim köyde okul yokmuş.Haliyle dedem de okula gidememiş.Babam da öyle.Ama onlar okul olmamasını mazeret saymamışlar.Kendi çabaları ile okumayı öğrenip evlerine kitaplar almışlar.Çocukluğumdan hatırlarım.Dedem evimizin önündeki iğde ağacının dibinde bana kitap okutturup kendisi dinlerdi.Bana ,oğlum benim gözlerim yazıları zor seçiyor derdi.Bu kitapları bana okurmusun?
Şimdi anlıyorum ki dedemin bana kitap okutturmasındaki amaç sadece gözlerinin yazıları az görmesi değilmiş.Bana daha çok kitap okutturarak okuma alışkanlığı kazandırmakmış.Hiç okula gitmeden,eğitim adına yazılı bir bilgi almadan eğitimcilerin yapması gerek dediği şeyleri o dağ başında kendiliğinden yapıyordu.İşte bu anlatılması gereken bir durumdur.
Günümüzde eğitimciler zaten kitap sevgisinin nasıl kazanılması gerektiğini anlatıyorlar.İlginç olan dedemin bunu kendiliğinden keşfetmesi.Düşünüyorum da eğer bir de okula gitmiş olsaymış kim bilir neler yapabilirmiş.Bu örnekten yola çıkarak gelecek kuşaktakilere acizane bir tavsiyem olacak.OKUYUN.Elinize ne geçerse okuyun.Bu okuma sadece okulda eğitim alırken okuduğunuz kitaplar değil.Gerçek anlamda okumaktan bahsediyorum.Okuma zevkinden.Tadına vararak kitap okumaktan.O zaman başarı da arkasından gelir.Ve siz hayatta ne olmak istiyorsanız mutlaka olursunuz.Sadece ama sadece okuyun.Çok erken yaşlarda okumaya başlayıp okuyun.Okuyun ki geleceğiniz aydınlık olsun.Birilerinin güdümünde hareket eden insanlar değil,siyasetcilerin şakşakcısı yığınlar hiç değil,olaylar ve yaşananlar hakkında kendi yorumunu yapabilen bireyler olarak yaşayalım.Birileri bizi istediği gibi yönlendiremesin.

Ramazan IŞIK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşünceleriniz benim için önemlidir. Katkılarınız için teşekkür ederim.