9 Ocak 2010 Cumartesi

O'NUN KOKUSU








Bu koku, dedim. Acaba...,yanılıyormuyum. Hayır, işte O Koku.

Aklım ermeye başladığında, koku alma duyumun gelişme çağında duyduğum bu kokuyu hatırladım. İşte bu koku, o koku dedim kendi kendime.Yıllardır arar dururdum, kendi dünyamda. Bulmaya çalışır, bir türlü çıkaramazdım. Zihnimin derinliklerine iner, bir bilgisayar hard diskinin en ücra köşelerini karıştırır gibi beynimi kurcalar, bulamazdım.

Bugün buldum onu demiştim o zaman. Daha gençtim.
Dünyada tanıdığım insanlar içinde en çok sevdiğim insanın kokusu. Bu, o koku.
Sevdiğim, ama erken kaybettiğim. Sevgisine doyamadan daha, elimden uçurduğum insanın kokusu.

Öyle ki burnunu boynumun içlerine doğru sokup kokladığında, "İşte benim yaşam kaynağım", diyen,
el ele tutuşup kırlara gittiğimizde, dünyayı unuttuğum,
şehrin en güzel lokantasında baş köşedeki masada, ikimiz baş başa yemek yerken, gözlerimi gözlerinden ayıramayan, "teberiksin sen" derken yüreğinin titrediğini hissettiğim,
hayattaki herşeyim yanı başımda diye düşünürken, birgün aniden direğimin çöktüğünü gözlerimle gördüğüm,
sonbaharda düşen yapraklar gibi nereye savrulacağımı bilemeden, beni bırakıp giden,
sözün kısası, kelimenin tam anlamı ile varlığımın kaynağı insanın kokusu bu dedim.

Bu koku iğde çiçeği kokusuydu.
Köyde, evimizin önünde üç büyük ağaçtan oluşan trio'nun gölgesinde, O'na kitap okurken ciğerlerime doldurduğum iğde çiçeği kokusu.

Yani MUSA DEDEMİN KOKUSU.

Kırkbeş yılda doksan bayramı Onsuz geçirdiğim insanın kokusu.

Kimselere anlatamam bu hasreti. Babamı erken kaybettiğimden dolayı kendisine baba diye hitap ettiğim, çoğu zaman babammı, dedemmi olduğunu karıştırdığım insanın kokusu.

Şehirde bir evin duvarına salınmış biçimde sarkan iğde ağacından yayılan kokudan hatırladım o'nu.

O iğde ağacının evimizin tam önüne dikilmesinin bir anlamı olmalıydı. Çocukken omuzlarımıza, kertilmiş kısmına küçük delik açılmış iğde ağacı parçaları dikerlerdi, bizi nazarlardan korusun diye. Bunun da bir anlamı var elbette. Ben birazını biliyorum da. Merak edenler araştırıp bulabilirler sanırım.

Dedemin kokusu baş ucumda sürekli koksun istiyorum. Onun için, benden sonrakilere vasiyetimdir. Baş ucuma DEDEMİN KOKUSU nu yayacak iğde ağacı dikin.

Ramazan Işık

17 yorum:

  1. Öncelikle Rabbim size hayırlı uzun ömürler versinn...Dedenize Allah rahmet eylesin inş.

    Çok hoş bir yazı duygulanmamak elde değil..Yüreğinize sağlık..

    YanıtlaSil
  2. Bir koku, bir ezgi, nasıl da alıp getiriyor sevdiğimiz, kaybettiğimiz insanları aniden yanıbaşımıza, sevgisini, özlemini iliklerimize kadar hissettirebiliyor yeniden. İnsanın sevdiğini doyamadan kaybetmesi çok acı. Aslında bunun bir süresi de yok çünkü sevdiklerine doyamıyor insan zaten.
    Benim her iki dedem de ben doğmadan önce ölmüş.
    Çok isterdim hiç olmazsa birini tanımayı. Ama duygularınızı o kadar güzel ifade etmişsiniz ki,hem çok duygulandım, hem de saygı duydum.
    Bir de merak daha doğrusu endişe hatta korku. Bizi de böyle bir kokuyla anımsayıp uzun yıllardan sonra arkamızdan gözyaşı dökecek birileri olacak mı acaba...Çok zor...
    Dedeniz nurlar içinde yatsın....

    YanıtlaSil
  3. Hiçbir bahçemiz yoktur ki, içinde iğde ağacımız olmasın. Sokaklarımızda ve caddelerimizde yürürken iğde kokusundan adeta bayılırız. Hatta kaldırımlardan yürürken evlerin ihata duvarlarından kaldırıma taşan iğde dallarından bir tutam koparır elimizde gittiğimiz yere kadar taşırız.

    Meyvesinin de en kalitesi olanına "Sultan iğdesi" derler, gerçekten meyvesi büyük, dolgun ve de lezzetlidir.

    Sayın hocam Ramazan Bey, bu paylaşımınız hemen beni, gümüş yaprakları ve sarı renkli çiçekleri ile iğde ağaçlarının arasına götürdü ve doyasıya kokladım o güzel iğde kokusunu.

    Elinize, kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.

    En güzel iğde kokuları ile birlikte olmanız dileğim ile Allah'a emanet olun ve sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil
  4. papuç,siz de sağlıklı ve uzun yaşayın inşallah.
    Asuman Yelen,insan kaybettiklerini,sevdiklerini arıyor.Zaman onların eksikliklerini daha da çok hissettiriyor.
    Keşke daha uzun beraber yaşayabilseydik.Umarım bizi de arkamızdan arayacaklar çıkar.Takdirden kaçılmıyor.
    Recep Altun,siz de ne güzel katkıda bulundunuz.Çok mutlu oldum.Teşekkür ederim.
    Hepinize sevgiler.

    YanıtlaSil
  5. Sevgili üstadım,hayat güzellikleri ve acılarıyla bizleri zamanın derinliklerinde gezdiriyor,acılar sevinçler,sevdiğimiz kişiler,istenmeyen gelişmeler hep hayatımızın bir parçası,ailenizdeki vefat etmiş tüm kişilerin mekanlarının cennet olmasını diler,sizede sevgi ve saygılarımı iletirim.Hoşca kalın.

    YanıtlaSil
  6. İlhami bey,haklısınız.Hayatı olduğu gibi kabullenmek zorundayız.

    YanıtlaSil
  7. Dedeler,anneanneler,babaanneler ne kadar önemlidir hayatımızda.Ben de çok düşkündüm dedeme.Kendisi tabaktı.Ben de şimdi ne zaman deri kokusu duysam dedem aklıma gelir,gözlerim dolar.
    Aslında her kokunun hayatımızda bir anısı yok mudur?
    Hepsine Allah'tan rahmet diliyorum.

    Sevgi ve saygılarımla

    YanıtlaSil
  8. İğde kokusunu çok severim ben de.Sizdeki hatırasını öğrenince çok duygulandım.Dedenizi baba bilmeniz ayrı bir hüzün verdi bana..Hayat işte..Eksilerek,eskiterek devam ediyor yaşam..Allah size ve değerlilerinize uzun ömürler versin..Çok güzeldi teşekkürler..

    YanıtlaSil
  9. Sevgili Ramazan bey,
    öylesine duygulandim ki...

    YanıtlaSil
  10. EBRULİ,yorumlarınız bana yaşama sevinci ekliyor.size ve değerlilerinize de uzun ömür vrsin.
    sünter,duygusalız hepimiz.

    YanıtlaSil
  11. En sevdiğim kokulardandır iğde çiçeği kokusu...saflığın, mutluluğun, özlemin mazinin kokusu sanki...
    Nurlar içinde yatsın dedeniz...

    YanıtlaSil
  12. ramazan bey ağlattınız beni bazı anılar canlandı gözümde iğde dalından küçük bir parçayıyi bizim ordada nazar için takarlardı çocuklara iğde çekirdeğini rahmetlik anacığım cüzdanlarımızın içine koyardı sebebini bilmezdim.rahmetlik annemde papatyaları çok severdi bahçesindede papatya yetiştirirdi ben ölürsem mezarıma papatya ekin derdi bizler uzaktayız bayramlarda memlekete gidince kardeşlerimizle mezar ziyaretinde birde ne görelim annemin mezarının üstü tamamen papatyalarla kaplı biz papatya ekmemiştikki bildiğimiz kır papatyaları diğer mezarlarda tek tük vardı ama annemin mezarında ve etrafı papatya doluydu ..allah sizlere sevdiklerinizle baraber uzun ömürler versin iğde nin kokusu hiç bir kokuya benzemez .aklıma getirdiniz bahçeme iğde ağacı dikeyim en iyisi selamlar...

    YanıtlaSil
  13. Bir koku alıp nerelere götürür insanı değil mi, ne anılara.

    Benim de, maziden arada ansızın geliveren ve geçmişe alıp götürüveren kokularım vardır, hiç unutamadığım.

    Dedenize Allah'tan rahmet dilerim.Arkadasından bu kadar büyük bir sevgiyle anılması ne güzel.

    Sevgiler tüm aileye

    YanıtlaSil
  14. Bloğunuza uğrayıp geçmiş yazılarınıza göz atarken iğde çiçeğine gözüm takıldı ve okumadan geçemedim. İğdeyi bilmeyenler var biliyor musunuz? Ne garip. Oysa bizim gibiler için ne büyük anlamlar taşır. Dedem heybetli gövdesini sarsa sarsa, elinde uzunca bir dal parçası iğde çırpardık. Bir iğde çiçeği kokusu, birde zanaati olan kemik tarak kokusu...
    Hiç unutmam ve artık bayramlar onlarsız geçiyor.

    YanıtlaSil
  15. Newbahar,hoş geldiniz.Yaşanmışlıklarda ortak değerlerimiz var.Şimdilerde şehir hayatında kaybolmuşların unuttuğu değerler.İğde de onlardan biri.Çok özel yeri var çocukluğumuzda.
    Ziyaretinize ve yorumunuza teşekkürler.

    YanıtlaSil

Düşünceleriniz benim için önemlidir. Katkılarınız için teşekkür ederim.