2 Ocak 2010 Cumartesi

YÜKSEKÖĞRETİM DÜNYASINA BİR TEKLİF

Çağımız bilgi çağı deniyor.Doğrusu,bir eğitimci olarak,tüm çağların bilgi çağı olduğunu düşünüyorum.

Bilginin küçüğü büyüğü olmaz.Tekerleğe geçmek binlerce yılımızı almış olsa da,on yılda milyonlarca yeni bilgi oluştuğunu görüyor olsak da,bu bakış açım değişmez.Herşey çağına göre gelişiyor.O gün gelişmeler öyleydi,bugün böyle.Asıl olan bilgiden toplumun ne kadarı ne düzeyde yararlanıyor ona bakmak lazım.

Tekerlek bulunmuş ama çok az sayıda insan faydalanıyor, ile DNA çözülmüş,sonuçlarından sınırlı sayıda insan faydalanıyor, arasında ne fark var ki.

Bilgiyi ve bilgiden elde ettiğimiz sonuçları,toplumun geneline yayamıyorsak, o bilgi belli mutlu azınlığa hizmet etmekten öteye gitmez.

Geçmişte ve günümüzde bilginin en çok üretildiği yer, eğitim kurumları ve özellikle üniversiteler olarak bilinir.Bu bakış açısı doğru olsa gerektir.Zira üniversite ortamları bilginin derlenip toplandığı,üzerinde araştırılıp tartışıldığı yerlerdir.

Bana göre;üniversitelerden topluma bilgi aktarımı kaplumbağa hızı ile olmaktadır.Üniversitelerde oluşan bilgiyi bizim öğrenmemiz için birkaç yol var.

Bunlardan biri,üniversite hocalarının bilimsel makalelerinin yayınlandığı dergileri bulup okuyacaksınız,ki bu o kadar kolay bir yol ve pratik değildir.

Bir diğeri, yazdıkları kitapları bulup okuyacaksınız.Bu da pratik bir yol değildir.Zira bilginin kitaplaşıp bize ulaşması aylar,hatta yıllar alıyor.

Bir başkası, gazete sütunlarına düşmüş,biraz da magazinleşmiş şekliyle okuyacaksınız.Ya da televizyon programlarına çağrılan eğitimcilerin sınırlanmış zamanlarda anlatacaklarından birşeyler öğrenmeye çalışacaksınız.

Oysa, çağımız bilgi çağı olduğu kadar, sürat çağıdır da.Yavaş hareket edenler hızlı hareket edenlere göre kaybediyorlar.Hızlı,hem de çok hızlı hareket etmek zorundayız.Günümüz teknolojileri buna elveriyor.Hocaların makale yayınlamaları,kitap basmaları veya televizyona çıkma işlemleri çok geç.Çağın gereklerine cevap vermiyor.

Bu işe çözüm bulmak lazım.En yeni bilgileri,en taze biçimiyle ve belkide interaktif katılımcı olarak almak gerek.Bunun için benim bir önerim var.Üniversite çevreleri günümüz teknolojilerini kullanarak dersleri aktif biçimde ve canlı olarak halka ulaştırmalıdırlar.Hocalar bunun için gönüllü olarak işe başlamalıdır.Bu konu çok da basittir.Her öğretim üyesi isterse, kendi dersini, messenger,skype,3G teknolojisi,internet tv ,gibi araçlarla anında yayınlayabilir.Bunu hayata geçiren hocaların toplumdaki prestiji artar.Toplum aydınlanır.Her isteyen kendi ilgi alanına göre hocaları takip edebilir.

Bir kısım bilgi aktarıcılar da lüzumlu lüzumsuz bir sürü şeyi kafamıza sokmaya çalışıyor.Önemli olan bilimsel bilgilerin, en tazesine en hızlı şekilde ulaşmak.Ama bilim adamlarının ürettiği bilgilere ulaşmak o kadar kolay değil.

YÜKSEKÖĞRETİM VE ÜNİVERSİTE DÜNYASINA TEKLİFİMİZDİR,"KÜRSÜLERİNİZİ HALKIMIZA, YAYIN YOLUYLA AÇINIZ LÜTFEN, SİZİN YÜKSEK BİLGİLERİNİZDEN FAYDALANALIM.


Ramazan Işık

10 yorum:

  1. Çok iyi bir teklif. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. sayın hocam nerdeyse köylere üniverste açılacak duruma geldi bir yerde iyi diyorum ama sakıncaları çok yıllar önce üniverstede derslere girmiş biri olarak branşında uzmanlaşmış hoca bulmak zor o yüzden sakıncalı diyorum..çok güzel bir teklif ..yürekten katılıyorum.bir konu daha.zaten halkımızın eğitim seviyesi.makalelerini okusakta ne anlayabileceğiz.insanımız zaten ekmek derdinde evine gazete giren çoğunluk yüzdesi nedir acaba ?saygılarımla...

    YanıtlaSil
  3. Sevgili alizafersapci,katılımınıza teşekkür ederim.
    Değerli blogdaşım bilge,
    bu teklifi,kendi bilgi ve aktarım gücüne güvenen hocalara yapıyorum.Yoksa o masalarda mesai dolduranlar için yapmadım.Topluma faydalı bilgilerin işlendiği dersleri biz de izleyebilsek ne güzel olurdu.Ben bu konudaki açlığımı doyuramıyorum.Bu işler biraz da arz talep meselesi elbette.Talep olacak ki arz da oluşsun.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. Ah keşke.Ne güzel olur.Gönüllü hocalar çıkar mı dersiniz.İdealist hocalar? Sizin gibi eğitimciler var mı hala ?Amacı sadece paylaşmak ,aydınlatmak olan?Bir elin parmakalrını geçmeyecek sayıda olan hocalarımızın kulağına bir şekilde gider de,duyururuz sesimizi de,sayenizde eğitim alanında önemli bir adım atılmış olur inşallah.Teşekkürler.Sevgiler.

    YanıtlaSil
  5. Ebruli,yazıda da dediğim gibi bu arz ve talep meselesi.biz toplum olarak bu işi zorlarsak neden olmasın.desteğinize teşekkürler.

    YanıtlaSil
  6. Merhabalar sayın Hocam, Hocam diyeceğim çünkü ben de Milli Eğitim Teşkilatının emekli bir neferiyim. Ben sadece rütbesiz bir neferdim. Hocam Doğan Kardeş dergilerinin her sayısını almak ne mümkündü, arkadaşlar arasında her hafta birimiz alarak paylaşırdık. Elimdeki dergileri kendim ciltlemiştim, ama malesef bir tanıdığıma vermiştim, onunla da öylece gitti, akibeti konusunda hiç bir bilgim olmadığı için. Tekrar şiirimin yayınlandığı dergiyi yıllarca usanmadan, bıkmadan, vazgeçmeden aradım ve buldum. Benim bir huyum vardır. Kafama koyduysam onu yaparım. Sadece hastalık ya da ölüm bana mani olabilir. Onun dışında hiçbir engel tanımam. Ziyaretiniz ve paylaşımınız için çok teşekkür ederim. Yazılarımızın değerleri siz kıymetli blogcular tarafından paylaşıldıkça artmaktadır. Daha bir değerlenmektedir. Teşekkür ederim.

    Yüksek teknolojiden istifade ederek değerli bilim adamlarımızın kürsülerinden verdikleri bilgileri halk ile de paylaşma teklifinize yürekten, gönülden katılıyorum. Ama bu nasıl gerçekleşir. Bunun alt yapısı nasıl kurulur, nasıl finanse edilir ve kim sponsoru olur, bunlar zamanla ele alınıp çözülecek şeyler, imkansız değiller. Domuz gribi nedeniyle dersleri televizyondan vereceklerdi, bu da böyle olabilir. Hoca gayet rahatlılıkla kürsüsünde dersini anlatsın. Tv. de direk canlı yayına alınarak, ya da bir düzene konulduktan sonra akabinde de yapılabilir. Sayın hocam Ramazan Bey çok güzel bir fikir. Tebrik ederim.
    Hocam Allah'a emanet olun ve sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil
  7. recep bey hoş geldiniz.beni mutlu ettiniz.desteğiniz ve güzel düşüncelerinize teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  8. Sevgili Ramazan çok güzel bir fikir.Ancak bu ülkede o kadar çok üniversite ve o kadar çok öğrenci var ki; hayata katılmaları diplomalı işsiz olarak gerçekleşiyor ancak.

    YanıtlaSil
  9. ÇOBAN YILDIZI,çok üniversite olması güzel birşey aslında.Ama onun yanında kalite ve gerçek bilgiye,kişilerin ihtiyacı olan bilgiye varırsak birşeyler olur.Üniversiteler halka açılırsa herkes kendine lazım olan bilgiyi alır ve gelişme de ona paralel olur.Eğitim düzeyi yüksek toplumlardan kimseye zarar gelmez.halk da sürüler halinde ağanın,paşanın,şeyhin,şıhın ve aldatan siyasetcinin peşinden koşmaz.Kendi düşüncesine göre karar verir.
    Katılımınıza teşekkürler.

    YanıtlaSil
  10. Evet çok haklısınız.Doğru söze ne hacet ! Herşeyin başı eğitim.

    YanıtlaSil

Düşünceleriniz benim için önemlidir. Katkılarınız için teşekkür ederim.