15 Şubat 2010 Pazartesi

TEK TASAM BU OLSA


foto-serdar ışık
Beytepe/Ankara



Bazan çok kişiden, şöyle konuşmaların benzerlerini duymuşuzdur.



Dağda bir çoban olsaydım,elimde kaval,sırtımda kepeneğim.Önümde bir sürü koyun,yanımda iki kangal köpeği,televizyon,gazete,cep telefonu yok.Blogları da göremiyorsun tabii.




Amacım sürüye güzel bir otlak bulmak.Karınlarını doyurunca, bir kaynak suyunun yalağından sulamak.Sürü suyunu içtikten sonra, pınarın başındaki çayıra salıp onları,bende kana kana o kaynak suyundan içsem.



Tek tasam, sürü için lazım olan birkaç kilo tuz olurdu.



Sizi yürekten delen gözler ve sözler olmazdı orda. Haliyle sinir hücrelerimizde yerli yerinde dururdu.Şimdi yaşadığımız bu dünyada hücrelerin yerinde durması mümkün mü.


Sanmıyorum.



Keşke demeyi pek sevmem ama, keşke bu dünyaya daha geniş bakıp,yeryüzünün her derdini çözmek gibi bir misyon üstlenmeye çalışmasak.


Tek tasamız, sürü için lazım olan birkaç kilo tuz olsaydı.







Ramazan Işık






Blog arkadaşım,yansımalar/ebruli'nin 15 şub 2010 tarihliyazısından ilhamla.http://anka-yansimalar.blogspot.com/

30 yorum:

  1. Sağlık dışında ne varsa sıkıntı adına hepsini kendimiz oluşturuyoruz (hoş sağlık sorunlarınında temelinde insan var)

    dünya dahizmetimize sunulmuş ne kadar nimet varsa biz onların hizmetçisi olduğumuz için (ki nefsmizde buna dahil) bizden sıkıntı gitmez...Eğer uğraşmazsak da hiç gideceği de yok malesef...

    Evet keşke bir kaç kilo tuz için yaşasaydı insalarda dünyayı ele geçirme arzuları olmasaydı...dünyanın şimdiki hali ne güzel olurdu..

    Sevgiler saygılar hocam...

    YanıtlaSil
  2. Tatlı hayat gibi görünse de alıştıklarımızdan vazgeçmek kolay değil.

    Şu yalan-yanlış haberleri izlemekten uzak dursak yeterdi...

    YanıtlaSil
  3. Merhaba sayın hocam: Bu bağlamda görülüyor ki, herkes sevgi, barış ve huzur içinde sade bir hayatın peşinde.

    Yüce Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Ne zaman ki; Allah'a ve Resul'üne itaat eder ve birbirimizle çekişmeyi bırakırız. O zaman, özlenen yaşama kavuşmuş oluruz.

    En güzele emanet olun ve sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil
  4. Hocam merhaba. Resimdeki yer, Bilkent'te Yök'ün karşısındaki göl mü? Bu gölün kıyısında tasa atmışlığım vardır. :)

    YanıtlaSil
  5. kimi zaman aklımızdan geçmiyor değil büyük şehirlerin gürültüsünden kaçmak laki ne yaparsınki böylede bir şansımız kalmamış
    ve beton yığınlarının arasıda hapsedilmişiz

    YanıtlaSil
  6. papuç,birkaçkilo tuzla yetinip,yaşayabilirmiydik acaba,orası da tartışılır ya.Sevgiler.

    aysema,hoş geldiniz,haklısınız,bizi üzen,boğan en çok bu yalan yanlış haberler...

    Recep Altun,sade hayatlar herkes tarafından aranıyor mu bilmiyorum,ama zaman zaman biz böyle düşünüyoruz işte,siz de sağlıcakla kalın...

    muhaber,merhaba,orası olsa gerek.Fotoğrafı çeken sahibi oğlumdur.Bu göl halka açık bir yer değilmiş.Onlar birkaç arkadaş gitmişler.Sanırım sizin taş attığınız göldür.Harika bir yermiş.Benzer çok fotoğraf çekmiş.Ben çok beğendim.

    YanıtlaSil
  7. ALİ EKBER ÇELİK,galiba kaçabilen milyonda bir...Ne mutlu onlara.

    YanıtlaSil
  8. Duymaz olur muyum. Hatta hala ara sıra duyarım bu serzenişi. Sanmıyorum ki bu dileğimiz gerçekleşseydi hiçbir şeyi kafaya takmazdık. Bu sefer de başka şeyler bulurduk canımızı sıkacak. Tuz fiyatları yükseldi, kurbanda koç satamadım, yem derdi, otlak derdi falan filan... Liste uzar giderdi. Asıl çözüm bizim hayata bakış açımızı değiştirmekte, hayatı yaşayış şeklimizi değil.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  9. mit,"Asıl çözüm bizim hayata bakış açımızı değiştirmekte, hayatı yaşayış şeklimizi değil"demekle çok haklısın aslında.Benimki, öylesine bir düşünce jimnastiği işte.Olacağından değil tabii.
    Bendeniz uzun yıllar gastrit rahatsızlığından şikayetçiydim.Bulunduğum şehirde bu konunun en ünlü uzmanına çok gitmiştim.Sonunda dayanamayıp sordum;"doktorum bu neden geçmiyor"onun cevabı sizinki ile benzerdi,"kafayı değiştir hocam".
    Şu yaşadığımız dünyada hadi gel de kafayı değiştir bakalım.
    sevgiler.

    YanıtlaSil
  10. Ah ne güzel olurdu.En azından ara sıra..Nereye gidersek gidelim kafamızın içindekileri bırakamayacağımıza göre,biraz hayal gibi görünse de bu,olsun hayal etmesi bile güzel.Sözleri bırakamasak da ,en azından yürekten delen gözlerden uzak olup dinlenirdik.Yüreğinzie sağlık..Ayrıca çok teşekkür ederim,ilham almanıza ufacık katkım olduysa gurur duyarım.sevgiler..

    YanıtlaSil
  11. Ne kadar doğru ..
    Dünyayı biz kurtaracakmışız gibi haller var üzerimizde.
    Her şeyi dert ediyoruz, her hastalığın stres kaynaklı olduğunu bilmemize rağmen..
    Biraz gamsız biraz da ruhsuz olmak gerekiyor ama nerde?

    YanıtlaSil
  12. Ahh! koyunlar otlarken yatsam yamaçtaki bir ulu çam ağacının altına. Rüzgar estikçe hışır hışır şarkılar söylese, beni serinletirken yaprakları. Çıkınımı açsam sonra, yufka ekmeğimin arasına tazecik yeşil soğanları, biberleri minicik, şimdilerde lezzetini unuttuğumuz o domatesleri şöylee ellerimle ikiye yararak koysam, üstüne tuz ekip sarsam bir güzel. Ayran yapıp getirmişim evden, ısınmasın diye hemen yanıbaşımda akan dereye bırakmışım kabının içinde. Onu da alsam ordan, soğuk soğuk içsem dürümümün yanında. Mis gibi nergis kokusu, dağlarda esen rüzgarla ulaşsa bana,koyunların kırptığı çimen kokusuna karışık. Kuşlar, çeşit çeşit, renk renk kuşlar ötse başımın üstündeki ağaçta, ninni gibi gelse bu sesler bana, uyusam mutlu rüyalara.

    Bıkmaz mıydım doğada yalnız olmaktan kuzularımla dertleşmekten yalnızca? Ya da derdim sıkıntım hiç olmaz mıydı ki?

    Yazınız çok güzeldi, beni nerelere götürdü, Teşekkürler.

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  13. Hocam taş değil, tasa :) konu tasa ya ;)
    Orası halka açık da, halk bilmiyor. İyi ki de bilmiyor :)

    YanıtlaSil
  14. Slm. Ne yazıkkı insanlar hayatta doyumsuz yasıyorlar.Yanı hıcbır ŞEY bızlerı memnun edemıyor. Aslında oncelıkle saglıklı oldugumuz ıcın şükredebılmelıyız. Her şeyı ama herseyı ne yazıkkı dert ediniyoruz.
    Emeginize saglık, çok güzel paylaşımlarınız var.
    Saygılar..

    YanıtlaSil
  15. EBRULİ,haklısınız.Bazan kaçmak lazım.Ben nteşekkür ediyorumşçoğu yazılarınızdan etkilenmemek mümkün değil.Sevgiler.
    Zeugma,"dünyayı kurtaran adamın oğlu"rollerinden sıyrıldığımızda belki biraz mutluluğu yakalarız.

    Çınar Hanım,nerde o günler.Çocukluğumda bir adam boyu yüksekliğinde bir çağlayan vardı.Biz ona şelale derdik.Onun çevresinde oynamak çok zevkli olurdu.Sık sık hatırlarım onu.

    muhaber pek çözemedim.Ne de olsa yaşımız size göre ilerde.gençlerin vurguları bize göre farklı oluyor...

    CEMİLE Hanım,ben de sizin sitenizi izleyip,güzel paylaşımlarınızdan dünyamızı genişletiyoruz.Ben teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  16. Merhaba sayın hocam; Bana önerdiğiniz konunun sıkıntısını ben de biliyorum, onlar kullanmadığım bloglardı, siz uyarmadan önce çoğunu kapattım. Aktif olanlar için de değişik bir yöntem bulacağım. Bu konuda çok haklısınız. Zaten ben de son bir kez incelemek amaçlı açmıştım, Allah izin verirse tek bloğa düşüreceğim.

    Teşekkür ederim, sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil
  17. Merhaba sayın hocam, blog başlıkları ile bir değişiklik yaptım. Ama siz blogcular tarafından kaç tane bloğumun görüldüğünü bilmek istiyorum, şu andaki haliyle görülen blog sayısı konusunda bana yardımcı olursanız, bloglarımı düzenlememe yardımcı olmuş olursunuz. Çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  18. Konuyla alakalı o kadar çok söylenecek söz var ki sizlere tamamen katılıyorum.Nereye gidersek gidelim ne yaparsak yapalım,beynimizde küçük herküller taşıdığımız müddetçe bunun mümkün olucağını sanmıyorum maalesef.Aslında ulaşılması çokta zor bir hayat değil imkansız değil ama biz insanoğlunda hep daha fazlasını elde etme hırsı bulunduğu sürece azla yetinebilrmiyiz aza tamah edebilirmiyiz bilemiyorum.Büyüklerimizden onların gençlik yıllarına ait hikayelerini dinledikçe bende o yıllarda yaşamış olmaya hep özenmişimdir.Onların çocuksu saf halleriyle,eskiden insanlar küçücük şeylerden bile mutlu olmayı biliyorlarmış.Şimdi ise beton yığınları arasında gitgide robotlaşıyoruz.Sanırım yavaş yavaş gülmeyi unutuyoruz.Biraz polyanna olabilsek herşey çok daha güzel olucak ama..... Biraz polyanna olabilmek dileğiyle sevgiler.

    YanıtlaSil
  19. Esselamünaleyküm. Alemlerin Rabb'inden alemlere Rahmet olarak gönderilen Fahri Kainat Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Peygamberimizin dünyayı şereflendirdiği Mevlid (veladet) Kandilinizi kutlar, alemlere hayırlara vesile olmasını dilerim.

    Allah'a emanet olun ve sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil
  20. her zaman söyleriz bu sözleri fakat yapmayız insan oğlu var oldukça tasa lar kaygılar bizim için ailemiz için kaygı duyarız ülkemiz için kaygı duyarız sürüp gider bu kaygılarımız biz var oldukça .keşke dertlerden kaygılar dan uzak huzurlu bir dünya da yaşasak bu dünyayıda biz bu hale getirdik onun için keşke demeye bile hakkımız yok güzel düşündürücü bir paylaşımdı teşekkür ederim saygılar...

    YanıtlaSil
  21. GÖZLERİNDEN IŞIK KALBİNDEN ALLAH SEVGİSİ EKSİK OLMASIN KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN...

    YanıtlaSil
  22. Hayırlı Kandiller Ramazan Bey..Gönlünüzden geçen tüm dualarınız kabul olsun diliyorum.sevgiler..

    YanıtlaSil
  23. KANDİLİNİZ MUBAREK OLSUN RAMAZAN BEY.SEVGİ VE SAYGILARIMLA..

    YanıtlaSil
  24. keşke gerçekten bütün tasamız bu olsaydı o yürekten delen gözler ve sözler olmasaydı eminimki hayata yaşımın gerektirdiği gibi bakıyor olurdum tam bir yirmi dördünde oysa şimdi on yaş yaşlanmış bir yürekle bakıyorum size katılıyorum keşke tuz derdine düşmüş bir çoban olsaydım

    YanıtlaSil
  25. Ramazan Bey,"Girerken han kapısı"..başlıklı yazınızı niye görüntüleyemiyorum ben?

    YanıtlaSil
  26. RecepAltun Beyciğim,blogunuz teke düşünce güzel oldu.Elinize sağlık.

    bilge,kaygısız yer ve kişi yok galiba...

    TAZE NANE,
    EBRULİ,
    ÇOBAN YILDIZI, sizlerin de kandiliniz mübarek olsun.Teşekkür ederim.

    ANALI KIZLI HER TELDEN,Cahit Sıtkı Tarancı;"Her mihnet kabulümdür,yeter ki gün eksilmesin penceremden"demiş,ama hayata da çok erken veda etmiş.Gün eksilmesin pencerenizden.Mihnetleri ister istemez kabul ediyoruz.

    EBRULİ,"girerken han kapısı",başlıklı yazı daha yayına hazırlanmamış bir yazıydı.Yanlışlıkla yayınla demişim.Yazıyı tamamladığımda yayına açmayı umuyorum.

    Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  27. Recep Altun beyciğim,sizin de kandiliniz mübarek olsun.

    buseli,yaşamın getirdikleri bizi bizim istediğimizden çok farklı yönlere savurabiliyor bazan.Yaptığımız da Polyannacılıktan başka birşey değil zaten.Sevgiler.

    YanıtlaSil
  28. Ziyaret ve yorumlarınız için çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  29. recep altun Beyciğim,ben teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  30. okumuştum bu yazını ramazan, o zaman da şunu dilemiştim içimden, bazen tek derdimin tuz olmasını çok isterdim... ara sıra en azından :)

    YanıtlaSil

Düşünceleriniz benim için önemlidir. Katkılarınız için teşekkür ederim.