27 Mart 2010 Cumartesi

BLOGLARDA BİR KLASiK OLUŞUYOR (SANAL RÖPORTAJ)

Blogdaşım sevgili "SİYAH KELEBEK", blogunda röportajlar yapıyor. Blogların doğuşu, gelişmesi ve ileride bu günleri merak edecekler için, bir klasik niteliği taşıyacak bu çalışma, faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Bunlardan yedincisini bendenizle yapıp yayınladı. O'nun izni ile, ben de burada yayınlıyorum. Umarım beğenirsiniz.





SANAL RÖPORTAJ DA 7. KONUĞUM SİZLERLE.
yazar SİYAH KELEBEK zaman: Cuma, Mart 26, 2010 Etiketler:
Bir Sanal Röportaj dan bu haftada hepinize merhabalar. Değerli blog yazarları ile söyleşilerimize devam ediyoruz. Benim açımdan herşey yolunda gidiyor. Röpotajlarımı katılımcılar sayesinde zamanında yayınlamanın mutluluğunu yaşıyorum.Bu hafta değerli bir Öğretmeni ve değerli bir büyüğü burada ağırlamaktan onur duyacağım. ''Hayata dair'' bloguyla Sayın Ramazan Işık Beyefendi bizlerle.


SYK Değerli Öğretmenim ve değerli büyüğüm öncelikle hoşgeldiniz. Şeref verdiniz. Davetimi kırmadığınız için çok teşekkür ederim. Öncelikle nasılsınız?


R.I:Blog Dünyasının, “Kanat sesleri ile biryerlerden bizlere seslenen”i,Sevgili Siyah Kelebek,hoş bulduk.O şeref bendenize ait.Sizin gibi bir insanın, nazik davetini, Kabul etmemek mümkün mü.Nasılsınız sorusuna, genellikle iyiyim demek adettendir.Ama ben bunu gerçekten gönülden söylüyorum.İyiyim,teşekkür ederim.


SYK: Sohbete başlamadan önce güzel bir motivasyıon oldu bu güzel cümleler Çok teşekkür ederim İyi olmanıza ayrıca çok sevindim Her daim iyi olunuz İnşallah.Sohbetimize başlarken. Bize, okuyuculara, sizi daha yakından tanımak isteyenlere biraz kendinizden bahseder misiniz?


R.I:Bana,”kendinizden bahsedermisiniz”,derseniz, yandınız.Zira anlatacaklarım ömrüme de sığmaz.Ama kısaca özetlemeye çalışayım.Aslında kendimi “Benim Darbelerim”adındaki yazımda, çok kısaca özetlemeye çalıştım.Eğer uygunsa,bu yazının buradan adresini de vermek isterim. http://rmazan.blogspot.com/2009_07_01_archive.htmlKış aylarını geçirmek ve ekmek parası kazanmak üzere,Çukurova’da bir köye çalışmaya gitmiş bir ailenin,huğ(sazdan,samandan ev) da dünyaya gelmiş bir üyesiyim.Ramazan ayında doğduğum için,babam adımı Ramazan koymuş,ama yirmibeş gün beraber yaşayabilmişiz.Bayramın ikinci günü, daha on dokuz yaşında vefaat etmiş.Böyle başlayan bir hayattan,bugün geride,mücadelelerle geçmiş,inişli-çıkışlı, orta yaşın üstüne geçmiş bir ömür,otuz yıllık eğitimcilik,emeklilik,emekli öğretmen bir eş,iki oğlan evladı,dünya tatlısı,güzeller güzeli bir gelin,veeee “hayatın anlamı”nı O’nun sayesinde yeniden keşfettiğim,şimdi ana sınıfı öğrencisi olan bir torun.Sevginin,varlığın temeli olduğuna inanıyorum.İnsanları seviyorum.Tüm canlıları seviyorum.En zor anlarımda bile,kimseye karşı en ufak bir kin gütmedim.Hayatta en sevmediğim şey riyadır.Hobilerim;sanatın her alanını ilgi ile izlerim.Sanat adına yapılmış,yazılmış,üretilmiş her şey değerlidir benim için.Kendimce alacağımı alırım.Beğenip beğenmemek diye birşey yoktur.Ağaç dikmek,fidan üretmek diğer hobilerim arasındadır.Onların büyümesi,üretmesi doyumsuz mutluluk veriyor bana.Fobim,yok gibi birşeydir.Var ise de,şu anda hatırlamıyorum.Çocuklar tutkumdur,o sebeple otuz yıl,mesleğimi severek yaptım.Şimdilik bu kadar yeter sanırım.


SYK: Kendinizi Çok güzel tanıttınız. Sizi tanımak beni bir kez daha mutlu etti.Ramazan Işık/Hayat'a Dair Blogunuzu elimden gelidiğinice takip ediyorum. Bize biraz da blogunuzu tanıtır mısınız? R.I:Aslında blog baştan kendini tanımlıyor.”Hayat bir karalama defteri gibidir,biz de biraz karalayıp gideceğiz.Bloga, “benim blogum”, demek yanlış olur diye düşünüyorum.Zira herkesten bir parça var orda.


SYK: Blog yazmaya ilk ne zaman başladınız? Blog yazmak sizin için ne ifade ediyor.?


R.I:Bendeniz, eskiden beri yazı yazmayı seven bir kişiyim.Yazılarımı,bilgisayarların olmadığı zamanlarda dosyalarda biriktiriyordum.Bilgisayarlar çıktıktan sonra,bilgisayarlarda yazmaya başladım,dosyalara.Bloglar çıktıktan sonar da, bloglarda yazmaya ve eski yazıları da paylaşmaya başladım.


SYK: Blog yazmanın ve paylaşmanın size ne gibi getirisi oldu? Blog yazdığınız ilk günü ve şimdiyi düşündüğünüzde kendinizde gördüğünüz önemli değişiklikler var mı?


R.I:Yaşanmışlıklar bizimle gitmemeli.Nasıl ki biz,dün yaşananları merak ediyorsak,bizden sonrakiler de,bugün yaşananları merak edecekler.Onların bu meraklarını gidermek adına girdim bu blog işine J. Bloglarda yazmak güzel bir aktivite.Blog paylaşımlarının bana kazandırdıklarına gelince;eğitimin, yaşamın her evresinde gerekli olduğunu düşünen birisi olarak,sürekli birşeyler öğrendiğime inanıyorum.Bedenen,ekonomik olarak,kafa olarak,ulaşamayacağım dünyaları,evimde,odamda,çalışma masamın üstünde izliyorum.Bundan güzel ne olabilir.Bir sürü dost edindim ayrıca.Bu kazanımı ise hiçbirşeyle ölçemem.


SYK: Gerçekten çok doğru bir tespit .Gerçek hayatta ulaşamadığımızı dünyalara kendi evimizde masa başında ulaşıyoruz. Gerçekten de müthiş güzel bir olanak bizler için. Blogunuzda bazen anılarınızı, bazen eğitsel yazılarınızı, bazen şiirlerinizi okuyoruz. Yazmak isteyipte yazamadığınız üzerinde çalıştığınız, bir yazı tarzı var mı?


R.I:Blogu kurarken bu konuyu düşündüm.Mevcut yazılardan hangisine dönük bir kurgulama olsun diye.Gördüm ki, başlık sayısı çok.Birkaç blog açsam,onun da takibi,düzenlemesi zor.Onun için ben de genel bir blog içinde çeşitlemeler yapıyorum.Tek düzelikten sıkılırım zaten.Hayatım da böyle geçti.Birkaç işi, aynı anda yapmak,hiç birini de aksatmadan bitirmek isterim.Yazmak istediğim farklı şeyler var,ama bunlardan bazıları sayıca daha küçük çevrelere sesleniyor ve kapsam olarak daha dar olabilir.Onun için, blogda daha genele hitap ettiğini düşündüklerime yer veriyorum.


SYK: Görsel ve basılı yayında, Takip ettiğiniz ve beğendiğiniz bir yazar var mı? bizimle paylaşırmısınız?


R.I:Görsel ve yazılı basını, günlük olarak takip etmeye çalışıyorum.Öteden beri, severek takip ettiğim yazarlar olmuştur.Bunlar,zaman içinde değişiklik te göstermiştir.Bu bakımdan,gerçekten “bir veya birkaç yazara angaje değilim”, desem meramımı anlatmış olurmuyum bilmem.


SYK: Anlıyorum.Siz en çok hangi tarz blogları takip ediyorsunuz?


R.I: Bloglar konusunda belli bir tarzım yok desem yeri.Eğitimci olarak,eğitim blogları önceliğim,bunların yanında,sanat,edebiyat,şiir ile ilgili blogları takip ediyorum.Ama örneğin, arıcılık çok merak ettiğim bir dünyadır.Ebru sanatı,tiyatro,müzik(özellikle otantik halk müziği)takip ettiğim bloglardır.Ayrımım yoktur.Seyahat örneğin,fotoğraf,ne bileyim,çok.Hangi birini sayayım ki…


SYK: Blog yazarlığı sizce bir meslek olabilir mi? Blog yazarlığında ilerleme artış hakkında neler söylemek istersiniz.? Mesela siz gerçek bir yazar olmayı ister miydiniz?


R.I:Blog yazarlığının bir meslek olacağını pek sanmıyorum.Ama bloglarda yazanlar içinden, yazarlar çıkabilir.Ama buna rağmen,geleceğin ne getireceği belli olmaz.Yeni bir gelişme,benim bu sözlerimi geçersiz kılabilir.Gerçek yazar kimdir;Aslında bazı şeyleri gözümüzde pek büyüttüğümüz oluyor.Örneğin,yazdığı yazılarla,bloglarda “gerçek yazar”, sandıklarımızdan çok daha güzellerini yazanlar var.Bu bağlamda, yazdıklarımızın “gerçek yazarlardan” pek de farklı olmadığını düşünüyorum.


SYK: Söylediklerinize tamamen katılıyorum. Hayat,bir karalama defteri gibidir,biz de biraz karalayıp gideceğiz.Blogunuza ilk geldiğim gün bu söz çok ilgimi çekmişti. Sizin yaşam boyunca kaç Hayat defteriniz oldu. Hayat defterinize karaladığınız ama bloga aktaramadığınız hikayeleriniz var mı? eğer var ise, bunları paylaşmayı düşünür müsünüz?


R.I:Bana göre, insanın bir hayat defteri olur.İkincisi mümkün değildir.Ama bu defterin sayfalarının ne kadarını diğer insanlara açar,okutur,paylaşır,işte bu belli olmaz.Bloga aktaramadığım sayfalar, elbette vardır.Her insanın paylaşamayacakları,özelleri vardır sanıyorum.Ama ben yeterince açık olduğumu,çok azı dışında,paylaşmayacağım pek birşey kalmadığını sanıyorum.


SYK: Blogunuza yeteri kadar vakit ayırıyor musunuz? Kendi özel hayatınızda Hobileriniz nelerdir?


R.I:Oldukça zaman ayırıyorum.Seyahat,bahçe işleri,torunumun eğitimi,ailem,günlük spor ve yürüyüşler dışında,konferanslar,sergiler,kitapcıları gezmek,hobilerim.Elbette yaz aylarında yüzmek.


SYK: Zamanınızı dolu dolu geçirmeniz çok güzel.Ramazan Işık'ın bundan sonra ki hayatında ,hayata geçirmeyi istediği hayalleri planları var mı? Paylaşır mısınız?


R.I:Hayallerimin, planlarımın bir kısmını gerçekleştirdim diyebilirim.Hayaller bitmez elbette,gün be gün gelişir ve yenilenir.Zaman da öyle gösteriyor.Torunumun iyi bir eğitim alıp,hayata atıldığını görmek en büyük hayalim elbette.(Hedefi uzak koyalım ki,geleceği garantiye alalım.Erken hedef koyarsak,çabuk gitmemiz gerekebilir.)


S:Y:K: Güzel bir söz Yeni bir şey daha öğrenmenin mutluluğunuz yaşıyorum.Blogunuzun yeterli okuyucu kitlesine ulaştığına inanıyor musunuz? Bloglarımızın daha fazla okunmasını sağlamak için neler yapmalıyız? Bir fikriniz var ise paylaşmak ister misiniz?


R.I:Blogda yazmaya başladığımda,beni çok kişi okuyacak diye bir düşüncem yoktuBenden sonrakilere,birşeyler bırakmak istedim.Bildiklerim torunlarıma kalsın istedim.Sonra dostluklar gelişmeye başlayınca,bu alanın da farklı bir dünya olduğunu keşfettim. Çok okunmak için kaygı duymamak gerektiğini düşünüyorum.Ticari bir kaygımız da olmadığına gore…Biz üretip bloga atalım,gerisi ilgilenen dostlara,okuyuculara ve gelecek kuşaklarda,araştırmacılara kalmış…


SYK: İleride başka bir blog açsanız konusu ne olurdu. Planlarınız arasında yeni bir blog var mı?


R.I:Şimdilik başka blog açmayı düşünmüyorum.Çok sayıda blog açmış arkadaşları takip etmekte zorlanıyorum.Onun için, tek blogda kalmaktan yanayım.


SYK: Efendim Sohbetimizin sonuna yaklaşırken, Biz blog yazarlara bir mesajınız olacak mı?


R.I:Sevgi ve dostluğun her yana hakim olmasını diliyorum.Güzel ülkemin geleceğinin aydınlık olmasını istiyorum.Blog yazarlarının bu dileklerimin gerçekleşmesinde büyük pay sahibi olabileceklerini söylüyorum.Onun için,var güçleri ile çalışsınlar,üretsinler.Özellikle, politikacılara meydanı bırakmasınlar.


SYK: Son olarak söyleşimiz hakkında da bir kaç söz alabilirmiyim sizden?


R.I:Sevgili Siyah Kelebek,öyle sevimli bir adınız var ki.Kelebekler,bildiğimiz gibi yeryüzünün süsüdür.Allah onları sanki yeryüzünü süslesinler diye yaratmış gibidir.Bence siz de blog dünyasının süsüsünüz.Bu süsün dili hiç susmasın,yuvasında sevdikleri ile mutlu uçsun uçsun uçsun.Biz de onun uçuşlarını, sevgiyle izleyelim.


SYK: Ne kadar sözler bunlar.Çok teşekkür ederim. İnşallah hepimizi mutlu olalım ve bu güzlliği paylaşalım.Efendim öncelikle konuğum olmayı kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Değerli katılımınız beni fazlasıyla onore etti. Değerli cevaplarınızla ve değerli kişiliğinizle bloguma renk kattınız. Şeref verdiniz. Umarım size layık bir söyleşi olmuştur. Hayat boyu tüm sevdidklerinizle birlikte , sağlıklı uzun ve mutlu ömürler dilerim. Blog yaşamınızda da hep el ele gönül gönüle olmak dileğimle.Tekrar teşekkür ederim. Saygılarımı sunarım.



R.I: Asıl ben size teşekkür ederim.

Sevgili okurlar, Gördüğünüz gibi bu günde güzel bir söyleşiye imzamızı atmış bulunmaktayız.Bizi okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Gelecek hatfa Yine güzel bir söyleşiyle karşınızda olmayı diliyorum. Aranızdan saygıyla ayrılırken. Ramazan Işık'ın Güzel bir yazısı ile sizleri başbaşa bırakıyorum.Sevgi ve sağlıcakla kalın. :)


Röportaj: Siyah KelebekKonuk Ramazan Işık/ Hayata Dair.


MUTLULUK


Mutluluğu yakalamak öyle kolay değildir. Mücadele ister. Yılmadan bıkmadan mücadele. Bazen avuçlarının içinde zannedersin, ama kayıp gider. Kaygan bir zemindedir çünkü mutluluk. Mutluluğun dikenli bir gül olduğunu düşüneceksin. Çapalayacaksın, sulayacaksın. Otlarını ayıklayıp temizleyeceksin, ama dikenlerini koparmayacaksın. Çünkü dikenleri koparılmış gül yaşayamaz.

Zaman zaman eline alıp koklayacaksın. Dikenleri batacak bazen. Ama katlanacaksın. Arayacaksın uzun uzun. Öyle hemen alıp vermezler eline mutluluğu. Çok uzun zaman alır ona ulaşmak. Aylar, ayları kovalar, yıllar yılları. Ama bir gün bir bakmışsın karşında.

Bazen de karşına çıkar, farkına varamazsın. Farkına varmak için de bir çaba gerekir. Karamsarlık yok.


Ne demiş Cahit Sıtkı Tarancı;


Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
Ve gönül Tanrısına der ki:
- Pervam yok verdiğin elemden;
Her mihnet kabulüm, yeter ki,
Gün eksilmesin penceremden!


Her elem , mihnet bizim için. Pervanız olmasın. Zaten doğan güne hükmümüz geçmez. Gelen günlerin bize ne getireceği bilinmez. Halden anlayan da pek bulunmaz. Ölüm ise gerçek. Ama bu hayat var ya…, hem kısa , hem tatlı. Bir o kadar da yaşamaya değer.

Sabah kalktığında temiz bir nefes almak, dünyaya değer.

Eğer bir de kendine umut kapısı aralayabiliyorsan değme keyfine. Bu da sadece senin elinde, hiçbir zaman bir başkası yapamaz.


Umut kapısı aralayabilmemiz dileklerimle.

Ramazan Işık
24.04.2008
Mersin

23 yorum:

  1. Blog dünyasında bir ilk'e imza atmak gerçekten gurur verici.

    Benden bir anı bir hatıra olsun. Çok güzel bir söyleşiydi. Sizinle aynı sayfada yer almak büyük onurdu. Çok teşekkür ederim

    Saygılarımla,

    YanıtlaSil
  2. Burada çok değerli insanlarla tanıştım. Bu benim için gerçekten mutluluk verici. Sizinle tanışmak, yazılarınızdan kendinme pay çıkarmak dahası öğrenmek...
    Çok güzel ve açıklayıcı bir ropörtaj olmuş. Sizi ve sevgili siyah kelebeği kutluyorum.

    İnşaallah daha nice güzel paylaşımlarla aramızda olursunuz.

    Sevgi ve selamlar.

    YanıtlaSil
  3. Öncelikle bloguma bıraktığınız yorum için çok teşekkür ederim.
    Çok güzel bir söyleşi okudum ve güzel paylaşımlar aldım. İleriye bırakılacak yürekten satırlar var bu röportajda. Saygılarımla...

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Ramazan Işık,
    Sizi daha yakından tanımak güzeldi. Hem sizi hem de Siyah Kelebeği kutluyorum...

    Daha uzun yıllar sağlıkla paylaşmanız dileğiyle...

    YanıtlaSil
  5. Hocam, bir önceki yorumda "sizin babaanneniz gibi bir değer olduğunuz" anlamında bir şeyler demişim. Bakın işte dediğim çıktı :) Bu değeri anlayıp söyleyişi yapan Siyah Kelebek'e de teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  6. ramazan hocam ropörtajınızda ''Ağaç dikmek,fidan üretmek diğer hobilerim arasındadır.Onların büyümesi,üretmesi doyumsuz mutluluk veriyor bana'' bu cümleler sizin nasıl bir insan olduğunuzun özeti olmuş :) Sabırlı ,merhametli ve azimli bir kişilik..Sevgiler efendim Rabbim kalbinizden bu derin sevgiyi ruhunuzdan da yaşama sevincinizi asla almasın..

    YanıtlaSil
  7. RAMAZAN HOCAM ÇOK GÜZEL BİR RÖPORTAJ OLMUŞ. ÇOK SEVEREK OKUDUĞUM BLOGLARDAN BİRİSİSİNİZ. İYİ Kİ BLOGLAR KURULMUŞ DİYORUM.

    SEVGİ VE SAYGILARIMLA..

    YanıtlaSil
  8. Bloglarımı çökerttikten sonra ilgi ve desteğini esirgemeyen tüm blogger arkadaşlarımla birlikte, bana ulaşabilen;
    Nurgülün Dünyası, Newbahar, İlkyaz, Ege, Onuncu Köyün Adamı, Sabahattin Gencal, Ramazan Işık, Sözün Özü, Siyah kelebek, Fatih Cüce, Şanslı, Keskinli İkizlerin Annesi, Derkenar, Ebruli, Kedi Tasması, Laguer90, Sufi Saja, Muratoloji, Ece ve Kiana arkadaşlarıma çok ama çok teşekkür ederim.
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
  9. SİYAH KELEBEK, o onur bendenize aittir.

    Newbahar, sizinle tanışmak bizim için büyük kazanç ve şeref. Ben de sizlerden çok şeyler öğreniyorum.

    YAŞAMIN KIYISINDA, desteğinize teşekkür ederim.

    aysema, umarım hep birlikte paylaşımlarımıza uzun yıllar devam ederiz.Sevgiler.

    muhaber, sağolunuz. Bloglar gelişiyor. Siz de çok çarpıcı konulara parmak basıyorsunuz.Aydınlanıyorum. Teşekkürler.

    papuç, evet ağaçları seviyorum. Bir fidan diktiğimde, bir de meyveye başladığında dünyalar benim oluyor. Bu sene, daha önce diktiğim bir fidan ir avuç zeytin verdi.Bizi görmeliydiniz. O zeytinleri yemeye kıyamadık.

    ÇOBAN YILDIZI, aynen sizin gibi düşünüyorum. Ben de sizi severek okuyor ve takip ediyorum. Sevgiler.

    ra55, biz size teşekkür ediyoruz.Sizi izleyip okumak güzel.

    YanıtlaSil
  10. Sevgili Siyah Kelebek sayesinde sizi biraz daha tanımış olduk. Çok başarılı bir röportajdı. Her ikinize de teşekkürler,tebrikler.

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  11. Çınar Hanım,ben teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  12. Ramazan bey röportajın orjinalini yayınlanır yayınlanmaz okumuştum ancak zaman yetersizliğinden yorum yazamamıştım.Gerçekten çok hoş bir sohbet olmuş her zaman ki gibi etkileyici ve öğretici,size yakışır bir sohbetti.Büyük bir zevkle okudum.Burası benim için ayrı bir dünya,fırsat buldukça blogunuzu takip ediyorum.Bu güzel sohbet için size ve siyah kelebeğe teşekkür ederim.Emeklerinize sağlık.....

    YanıtlaSil
  13. Siyah Kelebek'te okudum ama yorum bırakamadım klavyem bozuktu çünkü:)muhteşem bir röportaj olmuş.Başlangıcınız etkileyici",kanatlarıyla seslenen" benzetmesi..Yüreğinize emeğinzie sağlık..okumaya devam ediyorum ben :)

    YanıtlaSil
  14. Paylaşımlarınız sizi o kadar net yansıtıyor ki..Anılarınız,hayatınız,öğretilerinizi takip etmek büyük kazanç.
    "Huğ"'un anlamını da öğrenmiş oldum bu arada..

    YanıtlaSil
  15. Sevgili EBRULİ, öncelikle klavyenize geçmiş olsun. Röportajı beğenmeniz beni mutlu etti. Sizin yorumlarınız benim için önemli. Kelebek, kanatlarıyla seslendiği için, ben de onu aldım.
    Gerçek şu ki, burada yazdıklarım daha yazamadıklarımı yanında sönük kalır. Umuyorum ki zaman ve zemin yetsin de ben hepsini aktarabileyim. her zaman söylediğim gibi, bende sizlerden çok şeyler öğreniyorum.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  16. buseli, hoş geldin. Bloglar çok hoş gerçekten. Bence sen de, sadece izlemek yerine bir blog açıp, kendi düşüncelerini, kendi dünyanı, ve hobilerini paylaşabilirsin.
    Desteğine teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  17. Ramazan bey merhaba,
    Blogumda Yorumunuz vardı yayınla tuşuna bastım ama sizin yorumunuzu bir türlü göremiyorum, bulamıyorum.
    Sanırım teknik bir konuyla karşı karşıyayım lütfedip yenilerseniz menun kalırım.
    Saygılarımla

    YanıtlaSil
  18. Merhabalar efendim.

    Kin gütmeyen, riyadean hoşlanmayan ve her türlü canlıyı ayırt etmeksizin seven, eğitimci bir blogcu olan Sayın Ramazan Hocamı hem yürekten kutlarım, hem de tebrik ederim.

    Sizi bize tanıtmak için didinen SiyahKelebeğe'de sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

    Allah'a emanet olun ve sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil
  19. Evet Ramazan bey okumuştum bu güzel röportajı 1milyon kalemde ve çok keyif almıştım,tebrik ediyorum arkadaşımızı,gerçekten güzel bir düşünce vede kalıcı elbette.

    Ben blog sayfalarında'ki bir çok arkadaşımızı köşe yazarlarının bazılarından daha başarılı buluyorum,ve bundan büyük mutluluk duyuyorum,tv deki kısır tartışmalar insanları genelde olumsuz düşüncelere sevkediyor,çirkin siyasi kavgalardansa buradaki insana huzur veren yazılar her zaman tercihimdir.

    Bu güzel röportaj için size ve değerli arkadaşımıza teşekkürler ederim,hayatınızda ve çalışmalarınızda başarılar dilerim.

    Saygılar sevgiler.

    YanıtlaSil
  20. Çok güzel düşünülmüş.Blog sahiplerini yakından tanımak için bir fırsat diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  21. Sevgili haykırış, yeniledim.

    ra55, merhaba,bu röportajlarla bir gelenek başladı. Blog yazarları olarak, birbirimizi daha iyi tanıyoruz. Teşekkürler.

    tufan, benimle benzer düşünüyorsunuz. Teşekkür ederim, destek ve yorumunuza.

    içimden geldiği gibi, haklısınız. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  22. İyi ki yazmaya,daha doğrusu yazdıklarınızı bizlerle paylaşmaya karar vermişsiniz.Kitap gibi okuyorum her yazınızı.Keyifle..sevgiler.

    YanıtlaSil
  23. Ramazan abi sizi bu vesileyle daha yakından tanıdığıma memnunum; iyi ki varsınız.

    YanıtlaSil

Düşünceleriniz benim için önemlidir. Katkılarınız için teşekkür ederim.