12 Mart 2010 Cuma

HÜSNÜ TABİAT LOKANTASI

foto:ramazan ışık

HÜSNÜ TABİAT LOKANTASI

(Yaşanmış, bitmez - tükenmez çocukluk ve gençlik hikayeleri)

... Ağlamak ne kelime, daha başka bir kavram bulmak lazım, bu duyguyu ifade etmek için.
...
On bir, on iki yaşlarındaki, ortaokul öğrencisi çocuk, bulaşıkçı olarak çalıştığı, şehrin merkezi yerlerinden birinde bulunan,beş, altı masalı, Hüsnü Tabiat Lokantası'nın kapısından giren müşteriye dikkatle baktı. Gözleri ışıldadı. Birkaç adım öne doğru ilerledi. Gelen adama,kendisini göstermeye çalıştı. Müşteri, ilgisiz, öylesine masalara baktı. Boş bir masa bulup oturdu. Demin, önüne doğru gelip, kendisini göstermeye çalışan bulaşıkcı çocuğu garson sanıp, yemekleri sordu. Çocuk, kelimeler boğazında düğümlenerek saydı yemekleri.

... Adam, çocuğun isimlerini saydığı yemekler arasından, iki porsiyon yemek istedi. Çocuk şaşkın, mutfağa koştu. Boğazında düğümlenen hıçkırıkları ustasına belli etmemeye çalışarak, yemekleri söyledi. Usta, yemekleri hazırlayıp tezgaha koydu. Çocuk, elleri titreyerek ,tepsideki yemekleri müşteriye servis yapıp döndü. Bodrum katındaki bulaşık tezgahının başına inip, yüksek sesle, hıçkırıklarını koyverdi...

... Hıçkırıklarına nasıl engel olsun du ki. Az önce yemek servisi yaptığı müşteri, öz be öz dedesiydi, annesinin babası yani. Dedesi O'nu tanımamıştı. Kendisi de cesaret edip, "dede,ben senin torunun'um", diyememişti.

... Dedesinden bekledi ki; yanına çağırsın, okşasın, sevsin, hatırını sorsun. Okulunu,derslerini, notlarını öğrensin. Aldığı takdirnameyi görmek istediğini söylesin. Yaşadığı ortamı görsün. İşten sonra, beraber biryerlerde çay içsinler...

... Ama, dedesi O'nu tanımadı işte. Çocukça bir gururla, O da dedesine gidip sarılamadı. Zaten bu güne kadar da hiç sarılmamışlardı ya...

... İlerleyen zamanlarda, dedesi ile karşılaşmalarında da, bu yaşadıklarını hiç anlatmadı, anlatamadı O'na. Hoş anlatsa da, nasıl karşılanacağını bilmiyordu ki...

... Aradığı sevgiydi, sadece sevgi ve bir okşama.

... Çocuğun, büyüyüp, koca bir adam olduktan yıllar, yıllar sonra, paylaşım sitelerinde, O kendisini tanımayan dedesi adına grup kurup, paylaşıma açması ise, buruk bir özlemin ifadesinden başka birşey değildi.


... Ramazan Işık




21 yorum:

  1. ramazan bey bu hikayede öyle sanıyorum ki sizin hayatınızdan bir kesit çok etkileyici bir yazı olmuş yüreğinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Hiç bir menfaati olmaksızın sadece bir tatlı söz,sıcak bir okşama bekleyen masum bir çocuk ve sevgiden bi haber torununu bile tanımayacak kadar kör bir dede,gerçekten çok acı bir durum o çocuğun yüreğinde bıraktığı derin bir yara ve buna rağmen o çocuğun öylesine büyük bir yüreği varmış ki yıllar sonra adına grup kurabiliyor ve adını yaşatıyor. Değerli hocam bazen büykler büyüklüklerini unutabiliyrlar ve silinmeyecek izler bırakabiliyorlar tıpkı o küçücük yüreğe bıraktığı iz gibi.O çocuğun (çocuk yüreğinin)yerinde olmak istemezdim.Çok ama çok üzüldüm.Sizinde dediğiniz gibi sevgi paylaştıkça çoğalır.Menfaati olmayan tek şey sevgidir.Daha önceki paylaşımınızdaki bir yazı aklıma geldi NE KADAR YAKINIZ ....size teşekkür ederim içimi titreten bir yazıydı.O zamanın çocuğu şimdinin yetişkini olan o çocuk eminim ki kendi torunlarına çok iyi bir dede olucaktır..sevgiyle kalın.

    YanıtlaSil
  3. ANALI KIZLI HER TELDEN,teşekkür ederim.Ne yazık ki öyle.Sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. Buruk, hüzünlü bir iz bırakan hoş bir paylaşım. Teşekkürler
    "Bir" sözünü aynı cümlede iki kez kullanmam iyi olmadı ama daha yakışanını da bulamadım!

    YanıtlaSil
  5. buseli,hayat çok ilginçtir.Hiçbirşey göründüğü gibi değildir.Çvremizi beş duyu ile,hatta o da yetmez bir de altıncı hissimizle kavramamız gerek.O zaman olanların derinliğindekileri kavrayabiliriz.
    Senin yorumlarından anlıyorum ki,bu genç yaşına rağmen bu derinliği ve yoğunluğu yakalıyorsun.İlgine ve desteğine teşekkür ederim.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  6. Torun, oğul balı der büyükler. Torun geldimi dünyaya, öz evlatların bile pabucu dama atılır. Torunlar içinde dede sevgisi başkadır.
    Torununu tanımayan dede! Sanırım sadece bakakalmış, görmemiş yüreği, torun sevgisi yeşermemiş.
    Olabilir mi? hayretler içinde ''olmuş işte'' diyorum.

    Saygı ve selamlar

    YanıtlaSil
  7. alizafersapci,hüznü paylaştığınız için teşekkürler.
    Hepimizin yazılarında imla hataları,kavram yanlışlıkları,cümle düşüklükleri ve eksik kelimeler oluyor,zaman zaman.Gönlümüzden geçenleri "bir"şekilde ifade etmemiz önemli.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  8. Newbahar,hayatta bazı şeylere inanması zordur.Şimdi,torunumla koyun koyuna yatarken,kokusunu duymadığım zamanları zamandan saymıyorum.Geçmişte olanlara ben de inanamıyorum.Başkası bana anlatsaydı,gene başladı masal anlatmaya derdim belki.Ama oluyor işte,ne yazık ki.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  9. Merhaba Sayın Hocam Ramazan Bey, Hikaye çok güzel olmakla birlikte insanın ihtiyacı olan tek şeyi vurguluyor ve bizlere mesaj olarak gönderiyordu, neydi o? SEVGİ, yaşınız kaç olursa olsun sevgiyi, saygıyı ve ilgiyi hep ararsınız. Hele çocuk yaşlarda bunun değeri daha bir başkadır. Hikayeyi temsil eden resmin pek size ait olduğunu sanmıyorum. Temsilen herhangi bir resim gibi geldi bana. Bilmiyorum albümlerinizde var mıydı? Hikayenin kahramanlarından dede ile torunun yanyana getirilmiş bir resmini görmek isterdim.

    Bu güzel anlatım uslübunuzla yazdıklarınız daha bir keyifli ve zevkli okunuyor. Kaleminize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim.

    YanıtlaSil
  10. Recep Beyciğim,yazıdaki resim torunuma aittir.Resimde görünen el,bendenizindir.Benim dedemle böylesi bir resmim yok,ne yazık ki.Olsaydı burda paylaşmak isterdim.Zaten öyle olsaydı,bu yazıyı yazmama da gerek kalmazdı sanırım.
    Aslında bu tür yaşanmışlıkları,böylesine paylaşmam ne kadar doğru,onu bilmiyorum.Ama doğrusu,duygularımı buraya aktarmaktan da geri duramıyorum.
    Yazılarıma ilginiz,desteğiniz ve güzel yorumunuz için teşekkür ederim.Sevgi ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  11. Çok etkileyici bir yaşanmışlık gerçekten. Bence güzel şey bunları paylaşmanız böylesi bir samimiyetin kime ne zararı olabilir.

    YanıtlaSil
  12. Söz konusu çocuk olunca ve o çocuk üzüldüyse sanki tüm insanlık sorumluymuş gibi geliyor bana.
    Özellikle bizim ülkemizde hele Anadolu' da erkekler, ilgisini ve sevgisini göstermemek üzere kodlanıyor nedense. Baştan kucağına alması ayıp sayılınca sonra da tanımıyor böyle.
    Çok buruk bir hikaye. Yazmanız çok iyi olmuş. O çocuğun duygularını okumak belki birilerinin silkelenmesine sebep olur. Ayrıca suç dedenizde değil. Bir türlü kurtulamadığımız garip geleneklerimizde.
    Çok uzattım özür dilerim.
    Sevgiyle kalın...

    YanıtlaSil
  13. Hani o sizi tanımayan dedenizin mutlaka tek başına da olsa bir resmi vardır. Onun resmi ile sizin çocukluk resminizi şöyle yan yana koyup bir tarayıcıdan çıkararak yazınızı desteklemenizi kastetmiştim. Yan yana birliktelikli bir resminizin olamayacağını anlayabiliyorum.

    Cevabınız için çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  14. cok guzel bır paylasım olmus hocam , bırde duygulandım :(

    YanıtlaSil
  15. Sevgili hocam,çok acı ve hüzünlü,dramatik olay,bu yaştaki insanı hiç başına gelmemesini dilerim.Çocuğun hayata ve insanlara bakış açısını değiştirebilecek ,yaşadığı sürece izleri silinmeyecek ,istenmeyen bir durum,üzülerek okudum.Acınızı paylaşır,kimsenin başına böyle bir olumsuzluk gelmemesini diler sevgi ve saygılar sunarım.

    YanıtlaSil
  16. çok hüzün verici bir hikaye sevgiyi paylaşamıyan insanlar dedeler bile oluyormuş insan en sevdiği insandan sevgi göremeyince yıllar geçsede unutamıyor.çok duygulandım saygılar ve dostlukla..

    YanıtlaSil
  17. Onuncu Köyün Adamı,hoş geldiniz,desteğinize teşekkür ederim.

    Asuman Yelen Hanım,çok mutlu oldum,yorumunuzdan ve desteğinizden.Değişmesi gerekenleri tespit edip,ortaya koymalıyız ki,düzeltebilelim.Teşekkür ederim.

    Recep altun Beyciğim,fotoğraf var bende.Paylaşım sitesi açıp oraya koydum.Ama şimdi rahmetli olmuş olan dedemi bu yönü ile deşifre etmek istemem doğrusu.Bu olay anlık bir yaşanmışlıktı.Kendisine açıp değerlendiremedim.Onun için buraya fotoğraf koymadım.

    Dolunay,teşekkür ederim.

    İlhami Uyar,teşekkür ederim,kimse yaşamasın.

    bilge,paylaştığınız için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  18. Siz olduğunuzu düşünerek okumaya devam ettim..Nolur yazının sonunda tanımış olsun,sarılmış olsunlar diyerek.Kalbim güm güm attı,çok hüzünlendim çokkk.Unutulmaz yaralar çocukken açılıp,büyüdükçe mi daha çok acı vermeye başlar..Öyle büyük bir bağ varmış ki aranızda kopması imkansızmış..Keşke farkedebilseymiş büyüğünüz,tadına varıp,doya doya kucak dolusu sevgisini verebilseymiş.Keşke..Çok güzeldi desem yetmez..Hayattı..Deinden etkiledi beni yazınız..Çok teşekkürler.sevgiler..

    YanıtlaSil
  19. Hüzünlü ve oldukça dokunaklı bir hatıra bu. O yaşta kim olsa o da aynısını yapardı herhalde. Paylaştığınız için teşekkürler...

    YanıtlaSil
  20. EBRULİ,öyle oldu ki,her şeyimizi döküp saçtık buralara.Sizin duygu paylaşımınız ve desteğiniz güç veriyor doğrusu.Bir şekilde yaşanmış geçmişleri aktarmakla,ne derece doğru yapıyorum bilmiyorum.Yazıyorum işte.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  21. Dedeniz için ne büyük bir yoksunluk.Ama siz...Siz ve torununuz ne kadar şanslı! Allah sizi onlara onları da size bağışlasın.

    Sevgilerimle.

    YanıtlaSil

Düşünceleriniz benim için önemlidir. Katkılarınız için teşekkür ederim.