19 Mayıs 2009 Salı

YILAN SEVGİSİ

foto-yasemin tangören

.
Yılanı seveni duydunuz mu hiç.Duymadıysanız duyun.Ben onlardan biriyim.Yılanı severim.Ayırt etmeden,tüm hayvanları sevdiğim gibi.
.
Bu yılan sevgisi bana nereden geldi,onu biliyorum.Çocukluğumun ilk yılları köyde geçti.Doğal ortamlarda,tarlada,koruluk ormanda,derelerde,pınar başlarında.Yaşadığım bu yerler hayvanlarla paylaşılan ortamlardı.İçtiğiniz suyu paylaşmak zorundaydınız.Aynı çimenlere,aynı ağacın gölgesine uzanıp yatmanın zevkine doğada yaşayan bu hayvanlarla beraber varıyorduk.Çimenlerde dört yapraklı yonca ararken yılana basmanız içten bile değildi.
.
Hayvanların kötülüğünü anlatan olmazdı çevremizde.Herkes doğadaki hayvanların faydalarından konu açardı.Özellikle yılanlar ayrı bir yere konurdu.Her evin bir çift yılanı olduğu vurgulanırdı,bu konuşmalarda.Hikayeleri de anlatılırdı.Bu hayvanların evlerimizin koruyucuları oldukları,onlara ilişmememiz gerektiğini anlatan insanların öğütleri ile büyüdük biz.Eğer yılanlardan biri öldürülürse,diğer yılanın eşinin öcünü alacağı anlatılırdı.Onlar da canlıydı.Bir yurtları yuvaları vardı.Nasıl bizim bir ailemiz varsa,onların da bir ailesi vardır.
.
Her evin bir çift yılanı olur ya.Bunları biz,zaman zaman görürdük,serpente de dolaşan yılanları.Evlerin damları yuvarlama denen ağaçlarla örtülü idi.Bu ağaçların uçları duvarlardan bir miktar dışarıya taşardı.Evin duvarlarını yağmurdan yaştan korusun diye bu çıkıntılar yapılırdı.Buna SERPENTE denirdi.Şimdiki adı saçak olan serpente,aynı zamanda yılanların gezinti yeriydi.Damda bulunan zararlı böcekler ve fareleri temizleme görevi bu yılanlara aitti.
.
Evin koruyucusu olan bu hayvanlar,kimseye zarar vermezdi.Şimdiki bakış açımla değerlendirdiğimde görüyorum ki,zaten zehirli de değilllerdi.
.
Biz insanlar,zararlı zararsız pek çok canlıyı peşinen,düşman ilan ediyoruz.Bu çok yanlış.Biraz düşünsek,doğada her canlının bir görevi olduğunu anlarız.O canlılara da,ona göre davranırız.Onların yaşamalarına izin veririz.
.
Doğaya karşı hoşgörülü olmalıyız.Doğadaki çeşitlilik olmasa,hayatın anlamı olmazdı.
.
Yunus Emre boşuna dememiş,"yaradılanı severiz,yaradandan ötürü"diye.Yılanlar da yaratılmış değil mi.Demek ki onları da sevmek gerek.Diğer canlı ve cansız varlıkları sevmemiz gerektiği gibi.
.
Sevgi varlığın temelidir.

Ramazan Işık

6 yorum:

  1. Bugün bloğumu izlemeye almanız sayesinde, sizin bu güzel bloğunuzla tanıştım, çok da iyi oldu.

    Değerli hocam, peki, yaratılanı, yaratandan ötürü sevmesek olur mu? Mesela ben, yılanları hiç sevmem. :)

    YanıtlaSil
  2. Değerli meslektaşım,ilginize teşekkür ederim.Elbette sevgi zorla olacak birşey değil.Ama bence öğrenilebilir birşey.Bize öğrettikleri gibi öğrenip,ona göre seviyoruz.Siz de yazılarınızda yazmışsınız ya,dini bize öğrettikleri kadar biliyoruz.Oysa çok farklı yönlerini anlatıyorsunuz bize,veya biz aklımızla buluyoruz.
    Severseniz sevilirsiniz.İstisnasız sevin bence.
    Sevgi varlığın temelidir.

    YanıtlaSil
  3. bloğunuzu takip edecem inş.size katılıyorum sevmek kutsaldır Yaratılandan dolayı sevmeyi öğrensek zaten İNSAN olmayı öğrenmiş olacaz...@muhaber hocam siz de ''yaratılanı sevin yaratandan ötürü ama uzaktan'':)))

    YanıtlaSil
  4. teşekkür ederim,blog arkadaşım.ben de sizleri takip ederek çok şey öğreniyorum.
    hepimiz,tüm yaşayanlar,ahiret yolcusuyuz zaten.

    YanıtlaSil
  5. Ben de severim; yılanları, fareleri, böcekleri.. Diğer insanların kerhen (iğrenerek) baktıkları bu hayvanlar bana ilgi çekici geliyor. Yaratan yaratmaya değer görmüş, sevmiş, bizim sevmeme gibi bir lüksümüz olabilir mi?

    YanıtlaSil
  6. Sevgi varlığın temelidir.Yüreğinde sevgi olanlar,güzel insanlardır.Keşke Dünyayı,yüreğnde sevgi olanlar kaplasa.O zaman yaşamak bambaşka olurdu.
    Her varlık çok değerlidir.
    Katlımınuz için teşekkürler.

    YanıtlaSil

Düşünceleriniz benim için önemlidir. Katkılarınız için teşekkür ederim.