29 Mart 2009 Pazar

İKİ KERE EZİLDİK

Bizim kuşağın çoğunluğu,kırsaldan şehirlere göç eden ailelerden oluşuyor.Bu ailelerin genel yapısı;kırsalda okul olmamasından kaynaklanan eğitim eksikliği.Bu sebeple de atadan kalma adet ve göreneklerle çocuklarını yetiştirdiler.Buradaki eksiklikler onların suçu değildi elbette.

Bizim çağın nesli,bu adet ve görenekler gereği büyüklerimiz tarafından ezildi.
Bizden öncekiler,cehaletin ve ekonomik sıkıntıların getirdiği zorluklarla,çocuklarına gerekli özeni gösteremediler.Pekçok örnekle belirleyebileceğimiz yanlış davranış biçimleri ile çocuklarını eğittiler.
Hayatı paylaşmak suç gibi algılanırdı o yıllarda.Örneğin bir erkek çocuğunun mutfakta eşi ile birlikte yemek yapması düşünülemiyecek birşeydi.Aslında hayatın güzelliklerinin paylaşılması olan bu durum,sanki bir suçmuş gibi algılanırdı.Büyüklerimizin yanında çocuklarımızı sevemezdik.İnsan kendi çocuğunu sevmezmi.Ama seversen büyüklere saygısızlık olarak algılanırdı nedense.Bu ve buna benzer pekçok örnek bize gösteriyor ki bizim çağın insanları büyüklerimiz tarafından ezildi .


Çocuklarımız tarfından da ezildik.
Biz büyüklerimizin yaptığı hatayı yapmayalım,çocuklarımıza gerekli sevgiyi gösterelim,yemeyelim onlara yedirelim,eğitimleri eksik kalmasın,çağın teknolojilerini kullanabilsinler diye bütçelerimizi ve tüm zamanımızı onlara ayırdık.Yaşamı onların gelecekleri üzerine kurguladık.Görünen o ki,bu davranış biçimi de çok doğru değilmiş.Büyüklerimize hatalı davrandılar derken,biz de bir başka biçimde hatalı davranmışız.Her şeyimizi çocuklarımıza vakfetmekle.
Derken bir de baktık ki kendimize yaşayacak zaman kalmamış.Ne kendi ilgi alanlarımıza dönük yaşama biçimleri oluşturmuşuz.Ne kendi özel zevklerimize ekonomi ve zaman ayırmışız.Ne de gönlümüzden geçenleri gerçekleştirebilmişiz.

Bu konuda basit bir örnek verecek olursam;gençliğimde motosiklet kullanmayı ve o doğrultuda bir yaşama biçimi oluşturmayı isterdim örneğin.Ama yukarıda açıkladığımız sebeplerle bunu gerçekleştiremedim.Zira ona ayrılacak bir bütce ve zaman çocuklarımın geleceğine zarar verebilirdi.

Bundan ayrı olarak sanatın birçok alanı da benim ilgimi çeker.Bunlardan bazıları da zaman ve ekonomi isteyen şeylerdir.Bunları da gerçekleştiremedim.Edebiyatla ilgilenmek,tarihin bilinmediklerine dalmak isterdim örneğin.Ama malum sebepler buna engeldi.

Bizden sonrakiler de bu zaafımızı anlayıp,bunu sonuna kadar kullandılar.

Yaşıtım olan bir arkadaşımdan dinlemiştim."Çocuğumu okuttum,yetiştirdim,yurt dışında eğitime gönderdim.Yüksek eğitim bittikten sonra yetmedi,master ve doktora yapacağını söyledi.Benim yaşım ilerliyordu.Emekli oldum.Emekli ikramiyeni bana ver,ben doktoramı tamamlıyayım diye ısrar etti,diyordu.Kendi kendime düşündüm,peki ben ne olacağım şimdi.Bana hiç mi hayat lazım değil.Ya başıma birşey gelirse,benim çocuğum yurt dışından gelene kadar cenazem bile kalkmış olur.Peki ben hayatı ne zaman yaşayacağım.Hobilerim,özel zevklerime sıra ne zaman gelecek.Günümüz teknolojisinin verdiği imkanlarla ve haberleşme araçlarıyla görüyorum ki çocuğum yurt dışında her türlü özel zevkini yaşıyor ve hobilerini gerçekleştiriyor.Bu bir sömürü değil mi."diye yakınıyordu.

Biz iki taraftan da ezildik.Hem bizden öncekiler tarafından,hem çocuklar tarafından.

İnsanlar bu kadar bencil olmamalıdır.Hayatın herkes için var olduğunu,anne ve babalarının kendileri için ne özverilerde bulunduğunu anlamalılar.O zaman gerçek sevginin değeri ortaya çıkar.Yoksa hep bana hep bana ,yok sana yok sana olursa,hayat dengesini yitirir ve çatışmalar başlar.Bu çatışmadan da ,ilk önce bencil olanlar kaybeder.Empati uygulayıp karşısındakini de anlamalı insan.

Herşeye rağmen hayat güzel.Yaptıklarımızdan pişmanlık duymuyoruz elbette.Böylesine bir yaşama biçimi oluşturmuş bizim nesil.Bunu da bilinçli olarak ve isteyerek yapmış.Bu işi birazcık da özel zevki olarak algılamış.Kendine özgü duygu ve düşüncelerini içe bastırmış.

Hangi yaşta olursak olalım,geleceğe bir ok atıp arkasından koşturmalıyız,yetişmek için.Bakarsın o ok birgün bizi "sonsuzluğun sahibi"ne götürmüş olur.O gün de çok uzakta olmasa gerek.Orda sonsuz bir huzur bizi bekliyor.
Geride kalanlara selam olsun.


Ramazan Işık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşünceleriniz benim için önemlidir. Katkılarınız için teşekkür ederim.