28 Mart 2009 Cumartesi

NE OLDUM DELİSİ

Ülkemizde siyaset yapanlardan bazıları,hele bir ucundan iktidar koltuğuna da oturmuşlarsa,bizim ellerde söylenen bir deyimle ifade edersek; "ne oldum delisi"oluyorlar.Oysa ne oldum diyebilmek için,yeryüzünde şimdiye kadar kimsenin yapamadığını yapabilmek lazımdır.Zaten şimdiye kadar kimsenin yapamadığını yapmış olanlar da "ne oldum delisi" olmazlar.Olsa olsa bulduğu buluşun sevinci ile Newton'un yaptığı gibi banyodan çırılçıplak sokağa fırlayıp "buldum,buldum"diye bağırırlar.

İktidar olmak,ülkelerin yönetimlerine gelmek öyle çok tamah birşey değildir aslında.Özellikle demokrasilerde,ülkede yaşayan pekçok insan belli zamanlarda yönetim görevlerine gelir ve gider.Demokrasi olmayan ülkeleri de sayıya katarsak şu anda yeryüzünde 184 ülkenin bulunduğu var sayılıyor.Elbette bu sayı zaman içinde değişebiliyor.Bu sayıya göre demek oluyorki 184 tane iktidar,yer yüzündeki insanları yönetiyor.Bir de iktidarda olanları alt kademelere doğru sıralarsak(bakan,milletvekili,parti yöneticisi vb.),bu sayının ne kadar fazlalaştığını görürüz.Bu bakış açısıyla olaya baktığımız zaman,yukarıda belirttiğimiz gibi,yönetim kademelerinde görev almak çok da önemli birşey gibi görünmüyor.Bir de bunun gelmiş geçmişleri var.Gelecekte görev alacak olanlar var.Tüm bunları düşündüğümüzde iş daha da sıradanlaşıyor.

İnsanlar tek ve kalıcı olmak istiyorlarsa,bilimde ,sanatta birşeyler üretmelidirler.Onlarca ülkede yüzlerce iktidar sahibi unutulup gitti.Ama Edison ,Mimar Sinan,Aşık Veysel,Itri,Yunus Emre,Newton unutulmayacaklar.

2009 yerel seçim kampanyalarında yaşananlar,işiyle gücüyle uğraşan insanlara gına getirtti.Bağrışmalar,çağrışmalar,hoparlörlerden çıkan gürültü kirliliği.Ne oluyor,ne yapılıyor.Savaş mı var.Bu işler daha sakin bir biçimde yapılamaz mı.Seçim yapmak için bağırmak zorundamıyız.Vatandaşı rahatsız eden bu hareketlerin üstelik,vatandaşın vergilerinden ayrılıp bazı partilere verilen paralarla yapılıyor olması garip değil mi.Yerel seçim çalışmaları bu kadar bağrışmayı gerektiriyor mu.
Tüm bunlar ülke ve toplum olarak bizim hala belli bir eğitim ve kültür düzeyine erişememiş olmamızdan kaynaklanıyor.

Oysa seçim çalışmalarında yapılması gereken davranış biçimi bellidir;Partiler adaylarını belirledikten sonra,bunu kitle iletişim araçları ile topluma ilan etmelidirler.Adaylar da gelmek istedikleri görevle ilgili projelerini,programlarını yine kitle iletişim araçları ile halka sunmalıdır.Toplum değerlendirmesini yapıp,seçim günü istediği partinin adayına oyunu verecektir.Bunun dışındaki davranış biçimleri horoz döğüşünü andırıyor.Ve ilkel görünüyor.Lider şakşakcılığından öteye gitmiyor.

Horoz dövüşüne benzeyen aday davranışları da medeni dünyada yaşamak isteyen,gelişmiş toplum özlemi içinde olan insanları ise çok üzüyor.
Siyaset adamından savcı ve yargıç olmaz.Zira siyasetciler taraftır.Her zaman kendi söylemleri doğrultusundaki insanların haklı olduğunu var sayarlar.Demokrasi ve hukuk ise siyasetcilerin üstündedir.Herkes hukukun üstünlüğüne inanmalı,onu korumalıdır.Zira hukuk her zaman herkese lazım olmuştur,olacaktır.

Ramazan Işık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşünceleriniz benim için önemlidir. Katkılarınız için teşekkür ederim.